Pazartesi, Temmuz 28, 2008

Bu bir Ahmet Selçuk İlkan yazısıdır...


Ahmet Selçuk İlkan, benim Fahriye Abla şiirini okumasıyla tanıdığım kendisi hakkında çok şey bilmediğim ve Uzunbey'in eski şiir kasetlerinde gördüğüm bir sanatçıydı. Zaten Uzunbey çok sevdiği için komitede Ümit Hanım söylediğinde gelsin diye çok istemiştik.. Karşıladığımız ilk saatlerden gidişine kadar hayatımda böyle beyefendi ve gerçek bir sanatçı tanımadım desem yeridir. Biliyorsunuz bu yazıyı yazmak için çok bekledim..Bizimle beraber olduğu tüm zamanlarda hiç bir davetimize hayır demediği gibi şartlar olumsuz dahi olsa ağzını açıp bir şey demedi.. Burası İstanbul şartlarında bir yer değil hatta imkanlar olsa da bunu gösterecek kültür, bilgi, birikim mümkün değil ama bir insan her şeye evet demez ki! Gelelim Ahmet Bey, olur, gidelim Ahmet Bey tamam, cezaevinde program yaparmısınız evet, hele ki cezaevi programını görseydiniz oturup ağlardınız.. Hayatımda ilk defa sayesinde bizde cezaevine girdik ve program yaptık orada.. İçeride eski müşterilerimden birini de gördüm ama selamlaşmadık, o selam verseydi bende verecektim ama bakmadı bile bana, bende tanımamazlığa geldim.

Yukarıdaki resimde Yörük Müzesinin sahibi Enver Yalçın'ın Ahmet Bey'e hediye ettiği poşu ve kaskete bayılan Ahmet Bey bütün gün kasketiyle dolaştı..

Bu resim cezaevi çıkışında basına demeç verirken.. Aslında cezaevinin içinden de görüntüler var ama kullanmayacağımıza söz verdiğimizden bu kadar görüntü koyabiliyorum.
Aslında Bedia Akartürk'te konuğumuzdu festivalde, Ahmet bey özel konuğumuz olduğundan biz ilgilendik ama bir sabah sizi kahvaltıya götüreyim mi diye sormuştum, onlarda yapacak bir şey yok, değişiklik olsun artı bizi kırmasınlar diye :)) olur dediler, sonradan komitede de dillendirdiğim üzre kötü bir minübüsle ki çok pişmanım niye bekleyip daha iyi bir araç bulmadığımıza , atlayıp Yörük Müzesine kahvaltıya gittik.O günde bir sıcak ki sormayın gitsin.Biraz bekledik, iyice acıktılar, fakat öyle bir kahvaltı geldi ki anlatamam Enver Bey döktürmüş bizim için :)
Bedia Akartürk bu arada elinde yelpaze devamlı yelleniyor ve ilk gelen yoğurtlu biberlere bayılarak(bu arada sevenleri için yazayım acıya bayılıyor) bir kaç bir şey yediğinde başladı şakımaya..Nasıl mest olduk anlatamam..Tabii ekip bu kadar değil aslında..Ahmet beyin yazdığı şarkı sözlerini söyleyen ve o şiir okurken arkada çalan yetenekli ve genç ekip arkadaşları var yanında..Onlara giderken ben rica etmiştim enstrümanlarınızı alırmısınız diye..Başladılar Bedia Hanım söylüyor onlar çalıyor, müzikli sohbetli bir kahvaltı yaptık ki eğer zaman bulabilirsem videosunu da koyacağım bloğa..
Bu arkadaşların özel olarak adlarını aldım.Hatta biri ileride meşhur olabilir, çok güzel sesi var.. (Emrah Samet) Biri de çok sempatik ve antenleri son derece açık, klavye çalan,düzenlemeler yapan ,(Hakan Açıkalın) keman çalan ve sessizliğiyle aslında sakin görünen ama bir o kadar da hiçbir şeyi kaçırmayacak dikkatte ( Volkan Somalı) Hepsi de o kadar beyefendi gençlerdi ki onlarla beraber olmaktan da her zaman keyif aldık ve bizi kırmadan ne diyorsak yaptılar :)
İşte bu arkadaşlar da orada aşka geldi ve kimi çaldı kimi söyledi, resimler çekildik, birşeyler yedik ve otele döndük.
Akşam sahnede hepsini çektim ve unutmadan Ahmet Bey'in menajeri Arzu Hanımı yazmalıyım ki tatile gelen bir arkadaşım samimiyetinde beraber çalışmamızı bitirdik. Buradan teşekkür ediyorum kendilerine herşey için..
Bedia Akartürk müzede gezerken..

Ahmet Selçuk İlkan, Bedia Akartürk, Enver Yalçın müzede..


Ahmet Bey ve Menajeri Arzu Hanım..

Emrah Samet, sesi çok güzel olan ve iyi şarkı söyleyen genç sanatçımız :)) Ahmet Beyle..

Keman çalan genç ve sessiz sanatçımız..Volkan Somalı , Ahmet Beyle..

Yolda kah şarkı söyledik kah sohbet ettik, giderken yol uzun geldi,dönüşte Bedia Hanım ben denize gitmek istiyorum diye sıcaktan yakınıyordu.

Akşam sahnede Ahmet Bey herkesi mestetti..Çoğu şarkı sözlerinin yazarı oymuş, bildiklerimin yanında bilmediğim daha bir sürü şarkının hem de.. Hatta rekor onda sanırım 600 şarkı sözü ile..Hepsi de süper hit şarkılar ha!
Nilüfer; tövbekar, benim için öldün artık, aşk kitabı
Muazzez Abacı; anılar, benim için üzülme, bir de sen olsan,unuttum diyemem
Onur Akın; seveceksin İnadına,
Bülent Ersoy; artık ne duamsın ne de bedduam,
Coşkun sabah; bir gülü sevdim, anılar, hatıram olsun
Ebru Gündeş; ben aşkı ölümsüz bilenlerdenim
Emel Sayın; gözler kalbin aynasıdır
Fatih Kısaparmak; seviyor sevmiyor, papatya falı, bu dağlar ne rüzgarlar gördü
Zeki Müren; bir gülü sevdim
Bunlar internet sitesinden benim seçtiklerimden bir kaçı sadece..
Tam bir kaç kelime söylüyor, arkadan müzik giriyor ve eskilerin önemli bir melodisi kulağımızda bizi nerelere alıp götürüyor anlatamam.. Bakıyorum herkes bizim gibi etkileniyor ve bir seyreden bir daha eminim bu programı unutamıyor.Arada son zamanların hit şarkıları da var ama ben hatırlayamadım.
Hakan Açıkalın sahnede :) Çağıl'la iyi anlaştıklarından genelde Hakan Ağbisine o eşlik etti, Çağıl'a çok iyi davranıp ,ağbilik yaptığından dolayı da bu yakışıklı arkadaşımıza ayrıca teşekkür ederim.

Gösterinin gecesi Türkiye maçına denk geldiğinden sakin geçmesini bekliyorduk aslında.. Müziği ve sahneyi gören takıldı kaldı, bir maç gecesine ve turizm merkezine göre aslında bayağı kalabalık oldu, daha boş beklerken takılıp hayran hayran seyredenleri görünce işte doğru sanatçı diye kendimizi de kutladım içimden :))

Gösteriden sonra şiir kitaplarını imzalayan ASİ (Ahmet Selçuk İlkan) standlarda da oldukça ilgi gördü.
Sahnede son dakikada ekibin diğer üyesi de aralarına katıldı ama adını not almayı unutmuşum :)) Güzel sesi olduğunu söyleyebilirim ama :)

Ezginin günlüğüne tshırtleri imzalattık ve sattık.Ahmet Beye otelde imzalatmıştık..
Bu da kitap imza günlerinden konuk yazar-çizerlerimiz... Cihan Demirci, Ercan Akyol, Kamil Masaracı
Güzel konuştular ve gerçek mizah yazarı görmek buralarda çok hoştu :) Cihan Beyin kitaplarından Çağıl çok hoşlandı.Ercan beyde milliyette karikatür çiziyor zaten..
Ahmet selçuk İlkan için http://www.ayriliklarinsairi.com/
Gerçek bir sanatçıydı ve Bedia Hanımla onu ağırlamaktan , tanışmaktan çok mutlu olduk.Sadece sanatçı olarak değil kişisel olarakta örnek alınabilecek duyarlılıkta insanlar bulmak çok iyi geldi.. En az kendileri kadar ekibiyle tanışmaktan da çok mutlu olduk. Bedia Hanımın çok genç göründüğünü ve sesinin de hala çağlayanlar gibi çıktığını da belirtmeden geçemeyeceğim..
Biz ailece Ahmet Selçuk İlkan ve diğer konuklarımızı çok sevdik. Hatta Ölüdenizde maçtan dolayı bir sürü kişinin izleyemediğini düşündüğümüzden onlar için belki başka bir zaman ve ya yerde tekrar bir fırsat çıkmasını bekliyoruz..

Kendime ve Uzunbey' e 4 kitabını da imzalattım :)) İmzalı resmi de şimdi Uzunbey'in bürosunda asılı..
Gerçek sanatçılardan biriyle hatta Bedia Hanım içinde ekliyorum ikisiyle tanışmak çok güzeldi :
Resimler benden :))

3 yorum:

HAYAT dedi ki...

ahmet selçuk ilkanı ve arkadaşlarını ancak ve ancak bu kadar anlatılır.eşinin ona olan hayranlığını ,beyfendiliğini,gerçeksanatçılığını çok güzel anlatmışsın asortik.
sen böyle anlattıkça insanın oralara gelme hevesi daha da artıyor inanki.biyonik kedinin yorumuydu daha önce insan yaşadığı yeri bu kadar mı güzel anlatır diye.gerçektende ona katılmamak elde değil.bazen düşünüyorum hayatımızda ki bazı kareleri kaçırmamak gerek diye.geriye dönüp baktığımızda bunlar bizim geçmişimiz olucak.şimdi her bi anımı bende böyle doldurmaya çalışıyorum sevdiklerimle.
FETHİYE'NİN GERÇEK ASORTİĞİ:)))

devin dedi ki...

Bedia Akartürk'le bir maceram vardır benim :)) Magazincilik günlerimden. Komik hikayedir, bi buluştuğumuzda hatırlat da anlatayım sana.

Asortik Krep dedi ki...

Hislerimveben, güzel sözlerin için teşekkür ederim..
Mütevazi insanları yazmak gerekli diye düşündüm, gerçek dünyada onlardan çok az kaldı çünkü :)

Devin, yazıda anlatsana lütfen..