Cumartesi, Mayıs 14, 2011

ayrılıkta başroldeyiz

Bir sürü bir şey yazdım, sildim sonra. İlk defa böyle oldu, kafamdakileri anlatamamaktansa silmeyi tercih ettim.Ben burayla dertleşmeyi seviyorum ama yine de kafamdakileri çok net anlatamıyorum.Doğumgünüm çok güzel geçti, o gün üç posta pasta kestim, çalıştım, gezdim. Böyle dostlarım ve arkadaşlarım olduğu için şükrettim.Arada zorluklarda yaşadım, canım sıkıldı ama atlatıyorsun bir şekilde atlatamadıkların özlemlerin.

Perşembe akşamı midemi üşütmüşüm, bayağı sarstı ve korkuttu bizi. Bugünde bütün planları bırakıp evde dinlendim ben.Yarın Mavikuş kahvaltısı var,oraya güç kazanayım dedim.
Arada dangalaklıklarla boğuşmak yordu bu ara. Ben normalde şikayet etmekten hoşlanmam.Şikayet edeceğime durumu düzeltmeye çalışırım.Çok şikayet eden ve devamlı yakınanlardan da hoşlanmam.Bu ara bana mı denk geliyor, yoksa sıkıldım mi bilmiyorum bunaldım.İşimi seviyorum ama bırakıp kaçasım geldi.Onun haricinde çok güzel hediyeler aldım, hepsini ayrı ayrı görüntüleyeceğim çünkü bazıları Çalışta bazıları Kaya da kaldı.Herzamanki gibi çok çalıştık, eve geç gittik, bir ara da hastalanınca haftayı bitirdik.

Size de oluyor sanırım son iki gün hem kendi bloğuma hem de başka bloglara yazdığım yorumlar silinmiş, oturup tekrar yazmak da şu an bana mümkün gelmiyor.Hatta bloğa giriyorum, sonra sayfa kapanıyor. Facebokta da sanırım şifrelenme olayları daha şimdiden başladı.Kadın kolları sayfasını ben yapıyorum.Fotoğraf yükleyeceğim otuz kere deniyorum. Hes protestosuna gittiğimiz günü  bir türlü yükleyemedim.Hem bu ilk olmuyor.Bende önce albümün ismini başka bir şey koyup (yanıklar köprüsü mesela) sonra yükledikten sonra değiştiriyorum. (hes protestosu)Madem yazılmasına izin vermeyeceksin ne diye sayfa açtırıyorsun diye de içimden saydırıyorum.
Şifre, sansür, sınav, şimdi de internet özgürlüğünün engellenmesinin  yanında geçen gün gelen bir mailde  istanbul kanalının hikaye olduğunu, kanalı açmak istenmesinin sebebinin Trakyada bulunan doğal gaz kaynakları olduğu söyleniyor. 49 yıllığına yap,işlet,devret tadında birilerine verebilmek adına istanbul kanalının yapılmasının düşünüldüğü söyleniyor,hala uyanmayanların dikkatine diyorum...!

Ah işi bırakıp bütün gün arkadaşlarla köy köy mahalle mahalle gezmek istiyorum.Anlatacak o kadar çok şey var ki.Hangi birini anlatalım.



Cafederin Zehranın yaptığı ve Zen'in evinde arkadaşlarımla kutladığım partiden bir görüntü.Zehra çekti, pasta nefisti.Ben kestaneli seviyorum diye bayağı bir uğraşmış.Zen'de arkadaşlarımı toplamış, yaprak sarma ve çok hoş  ikramlarla doldurduğu masada  hep beraber balkonda kutladık. Talin,Reyhan Hanım, Gülderen ve Fatoş da ordaydı ve canım hiç kalkmak istemedi.Hediyelerim çok güzeldi :)) Sarılıp sarılıp teşekkür ettim.

Oradan kadın kolları toplantısına , daha sonra da FETAVda hes toplantısına gittim.Fetavda arkadaşlar bana pasta kestiler, hediyeler verdiler , kırk yaşıma birde büroda pasta yiyerek  rekor kırarak girdim :) Büroya Hanife gelmişti, Kadriye Abla hediye yollamıştı ve Fatoşla da beraberdik.

Akşam işlerden oyalandık ve geciktik.Hale de Kaya da oturduğu için akşam eve gelince ara kahve içmeye geleceğiz deyince de çok sevindim. Gittiğim gibi aradım Yavuz Beyle ikisi gelmişti,akşamda onlarla evde çay, kahve içip sohbet ettik.Güzel bir günü güzel bir şekilde kapattık gece ama sabah ilk babamın telefonunu, annemle konuşmayı, oğluşumun aramasını, çarlinin sesini, burcumu, biyonik'in mesajını,bloğuma yazanları, facebookta sayfamı dolduranları ve clematisleri  unutmam mümkün değil...  :)

Özlem için ayrı bir yazı yazmam lazım aslında.Telefonlarıyla beni yalnız bırakmayıp, hep yanımda olduğu için...

ve Pınar ...  Seninle ortak tanıdıklarımızı görüp hüzünlensem de buraya dönmeni bekliyorum.

Pek keyfim yok yine de, nasıl yerine gelir onu da bilmiyorum. Ruhum sıkıldı bu aralar.

11 yorum:

Leylak Dalı dedi ki...

Sizinle komşu olmak isteği geldi birden içime:))

Özgen dedi ki...

Merhaba canım yeni yaşın kutlu olsun nice yaaşlara er, Allah enerjini hiç almasın.Yeni öğrendim yazını okuyunca, ben de yoktum buralarda memlekete gittim İncimle babam hastalandı.Yeni döndüm, üstelik yeni bebek bekliyorum hiç görüşemedik özledim vallahi tekrar tekrar kutluyorum yeni yaşını sevgilerimle...

Unknown dedi ki...

Nice nice sağlıklı mutlu sevdiklerinle dolu başarılı verimli yıllara :)

mavi dedi ki...

Bunca yaşanan güzel şeylere rağmen ruh sıkıntısı..Biraz uzaklaşmak, tatile çıkmayı salık veririm..nice yıllara

Tijen dedi ki...

Krep'ciğim,
Keyfin yerine gelir, sen güzellikleri gören, duyan bir insansın. Bugün mesela, sadece iyiyi, güzeli, doğruyu görsün gözlerin, kötüye tıka kulaklarını ve bugün şükret nefes aldığına. Ruh halin değişecektir. Geçmiş olsun!

Adsız dedi ki...

Merhaba asortik hanım,
Blogunuzu uzun süredir belkide ilk açtığınızdan beri takip ediyorum ve ilk defa mesaj yazıyorum.Neden biliyormu sunuz bir haftadır bakmamıştım. Doğum gününüz olduğunu gördüm aaaa sanki kendi ablamın ( bu arada 49 yaşındayım) doğum gününü kutlamayı unutmuşum gibi çok üzüldüm yüzüm kıpkırmızı oldu ki ben pek kendi doğum günümü bile atlayan bir insanım .Galiba kardeşiniz burcu hanımla olan diyaloglarınızı kendi ablam ve abimle olan abi kardeş ilişkisine çok benzettiğim için böyle hissettim. Neyse daha fazla lafı uzatmayım iyi doğmuşşunuz sevdiklerinizle nice senelere
Nurten

Back to Black dedi ki...

iki yıl sonra yanındayım :) yapmak istediğim çok şey var aldığım nefesin hakkını vermek istiyorum nice nice yıllara can arkadaşım...

beste dedi ki...

bu dertlesmeyi arkadaslarla yuzyuze bir kahve esliginde de yapmak lazim. biliyormusun ne ilgilizce ne fransizca dertleme fiilin karsiligi yok cok bize ozgu bir sey :) Daha once fakina varmadigim birsey bu! eksikligi duyulunca anlasidli onemi...

Zehra Gürgen dedi ki...

Canım dilerim yeni yaşın güzel günlere gebe olsun..ama sen olumlu düşüncen ve enerjinle zaten aydınlatırsın hayatını..
Gerisi? boşver, teferruat diyelim :))

creep dedi ki...

sen iyi ol.
müzik dinle.
oğluşunu sev. bak yanındaymış. sarıl ona.

LEZZETLİ SOMUNLAR dedi ki...

Asortiğim; tekrar kutluyorum yeni yaşını..Mide üşütmeleri de bu mevsimin hastalığıdır zaten, kışın olmaz..Dikkatli olmak lazım ama havalar ısınıncai biz şımarık Egeliler:) böyle açılıp saçılıp üşütürüz genellikle..Sende de öyle olmuş muhtemelen..Geçmiş olsun canım..