Cumartesi günü aslında buraya yazmadığım bir arkadaşımızın yeni eviyle ilgili koşturmakla geçti. Burada olmadığından biz ilgilenmek zorunda kaldık.. Son zamanlarda yazmadığım diğer koşturmaca oydu.İnşaatı yeni bitti. İçine eşya konup kiraya verilecek. Son alışverişleri bana kaldı. Her gün Uzunbey'le gidip bir kaç işini hallettik. Mesela herşey güzel , teslim edildi ben perdeleri götürdüm ki korniş yok. 16 lira tutuyor kornişler ama firma takmamış. Alıp gittik,Uzunbey'le cumartesi günü taktık ikimiz :) Bu konularda Uzunbey isterse çok beceriklidir. 1 saati bulmadı.. Ev zaten küçük. Kornişleri bitirip perdeleri taktık ama köşe halkalarını unutmuşum,hala takılmadı.Birde kanepe kaldı alacağım.Halıları beğendim ama kanepe rengine göre karar verilecek.Bugün çıkmışken alez ve klozet takımı aldım bir tane.Mutfak eşyaları benim evde duruyordu. Onları taşıdık geçen haftalarda yavaş yavaş evden.. Her gün işten çıkınca uğradık,benim bir alt sokağımda ev. O eve alışveriş yaparken benim evdeki eksiklerde gözüme battı :)
Cumartesi günü hastaydım ama bu işleri bitirdik, pazar günü sabahtan mavikuş için car boot yapmam gerekiyordu,bir gün önce çalışınca pazar sabahı sabah altıda kalkmayı gözüm yemedi, sesim de iyice kötü çıktığından arkadaşlar beni azat etti :) İyi de olmuş, ancak 10 da kalkabildim..Çağıl dershaneye gitmişti,Uzunbey'de Ares'i yürüyüşe götürmüş. Bende car boot resmi çekmek için gittim 12 de döndüm ancak, Uzunbey yanlış anladığından Ölüdeniz Hava Oyunlarındaki Türk Yıldızlarını kaçırdık.Yollar o kadar kalabalıktı ki biz gidene kadar gösteri de bitmişti. Ölüdeniz yokuşundan döndük. MotorKros yarışlarına geçtik oradan.O gün kalın askılı tişörtle dolaştığımdan (hala öyle giyiniyoruz aslında havalar daha sıcak) yanmışım. Her iki tarafta çok kalabalıktı. Resimler daha sonra.
Pazartesiden beri bloğu seyredip duruyorum,aslında bilgisayar başındayım ama yazı yazamadım. Zen güzellik hadi yaz artık diye telefon açmış, canım ilk defa yazmak istemedi..İki gündür uyuz olduğum bir forumda millete laf yetiştiriyorum.. Bu ülkede Atatürk'ün çizgisinde olmayan biri bence kaşınıyor demektir. O çizgiyi aşmak demek başka ülkelerin boyunduruğuna girmek demektir.İçimizde hala bunu göremeyenler var ne yazık ki. Bağımsız bir ülkeyiz güya ama bağımsızlığımızda ancak bu kadar işte. Bakınız ülke haberleri ; törenle karşılanan teröristler.
Ülkenin her tarafına hizmet götürmezsen olacağı budur diyorum.Bunu söylerken tüm eski politikacıları düşünerek söylediğimi ve parti ayırt etmeksizin yazdığımı da söylemek isterim.
Bugün de keyfim yok, aslında istediğim bir şey var ama onu buraya yazamam :) Siz tahmin edin artık, anahtar kelimeler özlem, hasret, beraber olmak :) Bazen şarkılarda kesmiyor, şiirler de. Sesini duymak istiyorsun, karşında görmek istiyorsun. Fotoğraflara bakamıyorsun, dizi izlerken, haber dinlerken bile o şehre ait bir şeyler gördüğünde aklına geliyor. Oralara gidip gezmek istiyorsun, beraber zaman geçirmek istiyorsun. Herşey sana eskiyi hatırlatıyor.Çok oldu çoooookkkk. Neyse daha fazla dağılmayayım,toplamak zor oluyor..
Keçeden amerikan servis ve sofra takımı.
Duvar süsü..
Keçe tablo
Keçe kırlent.
Bebek patikleri çok şirindi.
Bu ayki çarşamba günkü 2. el pazarından aldıklarım önce, sonra da pazar resimleri..Kitap ve taş boyama..Taşı Rahşan hediye etti zorla.Peçeteden kesip yapıştırma resim aslında.Boyamadan çok daha pratik.
Batik elbise.
Pazar yeri.
En sevdiğim standlardan biri Teoman Beyin standı. Plaklar burada.Bu plaklardan isteyenler bana mail adreslerini atarlarsa Teoman beyin mail adresini verebilirim.. Böylece tanesi 2-3 liradan plak alabilirsiniz..
5 yorum:
Ev seklinde olan duvar susune bayildim. Alttan sarkan boncuklar evin bireyleri mi acab? Arttikca ekleniyor;)
Ben de bu sergiye ve pazara gelmek istiyorum :) Kece evi cok sevdim! Eline saglik yapan hanimin.
Beste, sen söyleyince baktım gerçekten benziyor,dikkat etmemişim..
Berceste,
her ayın ilk çarşambası 2. el pazarı merkezde,
her ayın 2. pazarı Hisarönünde
her ayın 3. pazarı çalışta..
Beklerim.. :)
Bir duzelsem!
patiklere bayıldım ne şeker ciciler öyle.
Yorum Gönder