Cuma, Temmuz 09, 2010

Unutma..

Bugün hüzünlüyüm ,nedeni yok sadece canım böyle olmak istiyor.. Etraf çok sıcak, klimasız oturulmuyor artık büroda..Evimi özledim. Birde yazlığa gidip,tepelere çıkıp, bisiklete binmek istiyorum :) Var mı böyle bir şey..? Benim yaklaşık on senedir yazlığımda kışlığımda aynı!
Canım sıkkın olduğunda hayatımı geri sarıp en keyif aldıklarımı yapmak istiyorum, sizde de oluyor mu..? Aradaki herşey yok oluyor birden. Özlüyorum.

Bir soru birde.. Bir belediyenin salak olduğunu nereden anlarsın..? Yazın deniz kıyısındaki yolları kapayıp halkın arabayla girmesini engellerse sanırım. Düzenleme yapacakmış,kışlar torbaya girdi ya..
(Koca Çalışta Ares'i yüzmeye götürdüm de bu sabah)

Bir turistin salak olduğunu nereden anlarsın..? Sen klimalı arabada bile nefes almaya zorlanırken
asfalt yolda koştuğunu gördüğünde..
(sporcu adam bu havada koşmaz, gerçek salak bu işte)

Günün şarkısı : Candan Erçetin 'den

Not 1 : Biraz önce mail olarak geldi,paylaşmak istedim..Teşekkürler Aysetun.

" Kadın kaçırma rehberi ( Ayşe Özyılmazel'den..)
Beyler! 'Yaz vakti şimdi bu kadın niye kaçıp gitti' demeyin, yazarınızı dinleyin. Huzurlarınızda kadın ne zaman gider 2010 yaz rehberi...
* Erkek, denizde eşek şakası yapmayı marifet sandığında... Bkz: Kadının kafasını suya batırmaya çalışmak, denize girmek üzere olan kadını ıslatıp 'hohahaha' diyerek gülmek, kadını havuza itmek...
* Erkek, 40 derece güneşin altında içip içip maymun olduğunda, ona buna sardığında kadın olay mahallinden uzaklaşıp tatile çıkar. Alkol ol, buharlaş be adam! SLİP MAYO GİYİNCE!
* Plaja gelinen ilk dakikalarda adamın şortunun altında slip mayo çıktığında! Ay bunu yanımıza kim koydu! Çekil çekil!
* Bizi bikinili gören erkek sanki ellerini beline götürüp, gözlerini vücudumuza dikerek 'Kilo mu aldın seeeyynn' çekince kadın koşarak gider, giderken de yolda kiloları verir.
* Adam, havadan nem kaptığında... Plajda geleneksel kostüm bikiniyken, bütün erkeklerin sadece size baktığı paranoyasına kapılıp havluyla peşinizde dolaştığında. İNTİKAM AZ SONRA! * Günlerce tatil yerinde buluşmak üzere konuşup, tatil bölgesine inince telefonları seyrekleştiğinde kadın usul usul gider. Çünkü abi, kesin başka numaralar peşindedir. Bir kadını tatilde ekmek ha! Ne dedin sen! İntikam azz sonraa.
* Bakın size net söylüyorum; erkek plajlardaki animasyon yarışmalarına katıldığında, kadın ışınlanarak gitmek ister.
* Erkek kendini Yaşar Alptekin, bilemedin Tolga Han, bilemedin Hakan Peker zannedip gece kulüplerinde pisti ekonomik kullanmayı beceremediğinde kadın yüzde bin gider. Giderken de 'voktaaa vişnee, votkaa vişnee' şeklinde tempo tutmayı ihmal etmez. YESİNLER SENİ
* Zorla içki içirmeye, yemek yedirmeye çalıştığında da kadın erkeğin yüzüne kusa kusa gitmek ister. Bu ne ısrar canım!
* Adam rakı masasında iki tek atıp, eski sevgililerini kötülemeye başladığında aklı başında olan her kadın kıyın kıyın tüyer. Bay Doğru'ymuş... Yesinler seni.
* Abi bikinimize, ojemize, rujumuza, elbisemize, ayakkabımıza laf etmeyi marifet sandığında kadın tiksine tiksine gider. Kadın ruhundan anlamayan hasta adam seni! Bu kafayla bedenimize de ruhumuza da sahip olamazsın düdük makarnası.. "

Not 2 : Evliysen kaçamazsın..! :)) Konuşup bunları yapmaması konusunda uyaracaksın ya da kavga çıkaracaksın ki bir daha yapmasın...

8 yorum:

Back to Black dedi ki...

ahh... orada olabilseydim tüm salaklıkları yaşamaya razıyım.... öpüyorum sevgiler...

bilge ve annesi dedi ki...

Sevgili Asortik Krep, ne olacak bizim bu hüzünlü halimiz bilmiyorum. Belki de besliyor ruhumu bu hüzün diye düşünmeye başladım. Acaba hüzünü sevmeye mi çalışıyorum diye de düşünüyorum. Kendine iyi bak emi, bu biraz kendime yorum gibi oldu ama idare et. Kocaman öpüyoruz Bilge'yle...

ezgi* dedi ki...

Merhabalar,
Ayşe Özyılmazel'in yazısı güzelmiş gerçekten :)
Blogunuzu bir süredir takip ediyorum fakat blogumu yeni açtığımdan daha yeni yorum yapabildim :)
Blogun adı çok orjinal ama nerden geldiğini anlattığınız yazıyı okumuştum zaten :)
Sevgiler..

Gülen Tezer dedi ki...

Ben giderayak mı hüzün?
Yarın hüzün yok, yoksa hüznün dibine dalarız birlikte..
Öperim asortiğimi :*

Ece dedi ki...

O kadar iş yoğunluğunda hüzünlenecek vakit bulabiliyorsun ya bu da bir yoğunluk:))

Değmesin sakın kirpiğine bir damla yaş..
Sevgiler canım.

Not:Ayşe Hanım'ın yazısına bir ilâve de ben yapayım; İçki masasında, zom olup, kadının ellerini avuçlarına alıp en baygın yarı açık gözlerini kadının gözlerine dikip şiir miir okumaya kalkarsa.

Beyaz dedi ki...

evet evliyim kaçamıyorum...

nihansu dedi ki...

Merhaba,
Bugün güzel blogunuzda dolandım bir süre. Bu yazı ve yapılan alıntıyı çok beğendim. Eklemek istedim; bir belediyenin salaklığını da ben bugünlerde günlerce bitiremediği asfalt çalışmasından anladığım gibi, yeni yapılan asfaltlara da nedense bir türlü şerit çekmemesini de hayretle izliyorum. Bu arada Ankara'da yaşıyorum !!!
Sevgiler...

Asortik Krep dedi ki...

Black, beraber yaparız, günün birinde geriye sayacaksın, merak etme..

Bilgenin annesi, bende sizi öpüyorum :))

Ezgi, kendi kendime Asortik lakabını takacak biri değilim inan ki :)) Bazen insanlar önyargılı yaklaşabiliyor..ama krepi gerçekten güzel yaparım :))

Gülen, hüzün yok ama sende yoksun bu aralar.

Ece, gerçekten bak bunu atlamışlar :))

Beyaz, kaçamayışının da güzel yanları vardır .. -Umarım :))

Nihansu,benim kadar sizler için dua eden olmamıştır valla seçimlerde ama şansınıza küsün.. Genelde dualarım olur, bu olmadı..Yalnız bir şekilde olaylı gidecek diye tahmin ediyorum.Bir insan elindeki dosylarla daha ne kadar politik kariyerini koruyabilir..? :)Bir gün ondan daha kötü dosyalar başkalarının eline geçince diyelim..