Cuma, Eylül 30, 2011

Ruhunu açık olan her kapıdan dışarıya at


Biz bu sabah Uzunbey'in önerisiyle koltuklarımızı kaptığımız gibi Çalışa gittik.Her sabah yürüyoruz, bu sabah denize karşı çay içelim dedi Uzunbey.Gerçi başka yere oturup kahve içiyordum ben ama bu da bana uyar dedim çok uyumlu bir kadın olarak :) Hiç asi değilimdir gezmek konusunda bilirsiniz... Diğer konuları bilmem, ruh durumuma bağlı olarak cevaplarım.Başkasının işine karışmam,bana da karışılmasından hoşlanmam.Neyse tabii ki bir Akdeniz memleketi olarak hala sıcak buraları.Hatta denize girsem mi diye düşündüm.Girenlerde vardı ama yataktan kalkarken vazgeçtim.Çünkü gece geç yattım.Saat 3 e geliyordu.Sabah yedibuçukta denize karşı çay içelim mi diye teklif alınca da dayanamadım.Reddedemeyeceğim bir teklifti.bence uyumaktan daha iyiydi.İyi ki de gitmişiz.Saat dokuza kadar sessizlikte denizi seyredip çayımızı içtik.Ares denize girdi.Oyunlar oynadı bize.Hatta denizden çıkıp silkindiğinde bir köpekten çıkan deniz suyunun çaya damlamış halini bardaktan içtim.Güzelmiş :) İnsan köpeğini severse hiç yapmayacağı olayları bile kabullenirmiş demek ki.Normalde evde aynı bardaktan su içmem ben.Akşama kadar evde ne kadar su içersem o kadar bardak olur tezgahta.Çocuğuma da öyle yaptım.Eşim daha titizdir ama o aynı bardakla içer bana eziyet olmasın diye.
Bardak poşetleri severim,demleme imkanı olmayınca iyi gelir.Ben koyu ve şekersiz içtiğimden o poşet ancak çay bitince çıkar benim bardağımdan.Aslında earl grey severim ya da bergamutlu ama çayları sepete Uzunbey atınca bunları içmek zorunda kaldık.Sepet her daim hazır artık biliyorsunuz, içine gidilen yerin özelliğine göre şarap ya da termos konup gidiliyor,diğer malzemeler sepette.
Ares
Çalış Plajının kaktüslere konmak için özel üretilmiş taşları var :P Bende her gidişte bir bardak toplayıp geliyorum.
Bu resimde plajın nasıl olduğunu merak edenler için.Taş ama kumla karışık.Yine de tatile gelenler deniz için ayakkabı getirirlerse iyi olur.Biz sörf için olanlardan kullanıyoruz.Ayakkabısız denize girmiyorum.Alıştık artık zaten deniz çantamızdan eksik de olmuyor.
Güneşin ışıkları vururken Ares'in tüyleri çok güzel parlıyordu.
Sabahları Çalış 'ta deniz dümdüz, göl gibi olur.Öğlene doğru dalgalanır.
Bu tarafta Şat dediğimiz taraf.
Kızılada.
Ares denizde.
Bu resim bir kaç senedir çekmeyi sevdiğim manzaralardan.

... ... ...
Arada kaybettiğimiz arkadaşlarımı özlediğimde facebook ve blogdan bakıp özlem gideriyorum.Kim ne derse desin sadece bunun için bile blog yazmalı insan.Özledikçe de bakmalı.Unutulmak ancak seni sevenler seni unuttuğunda mümkün.Gün geçtikçe farkettiklerimden biri de bu.
Böyle her gün yazı yazmalı, ancak dökülecek içimdekiler sanki. Çağıl artık İstanbulda ,geçen seneki kadar olmasa da evden gitmesi yine beni rahatsız etti.Sırf onun için skype hesabı açtım geçen sene, kameradan gördükçe özlem gideriyoruz işte.
Evi otel gibi kullanmak benim için yazılmış bir kelime dizisi  bu aralar.Aslında eve kapanıp bir sürü iş yapasım var ama gücüm yok, ya da hevesim.Eve girince de sıkıntı basıyor, dışarı çıkmak istiyorum. Ondan zaten bu gece yürüyüşleri.Dün akşam çıkamadık bir tek. Sabah yürüyüşlerine devam o zaman.Yürümek iyi geliyor, bugün de köylü pazarına gittik uzunbeyle.Ben pazara pek gitmem, kendime roka- çok severim, maydanoz-arada kaynatıp içiyorum, turp-kırmızı ve küçüktüler çok istedi canım :) büyük dişli sarmısak- yaptığım sulu yemeklere ve etlere mutlaka ekliyorum, kabak - rendeleyip yağsız tavada kızartıp salata yapacağım, pembe domates, köylü biberi- etli ve dolgun biber, kırmızı biber-turşusu yapılan ve meyve aldık.Ha birde bostan patlıcanı aldım,fırınlayıp yiyeceğim.Biberi çok sevdiğimi söylemişmiydim bilmiyorum.Geçen gün ekşimik aldım.Biberli ekşimik yapacağım.
Bu ara yazmaya,okumaya özlem doluyum.Her gün yazarsam şaşırmayın :)
* Başlık  çok sevdiğim bir şarkıdan.

8 yorum:

Derya dedi ki...

O nasıl bir tatlılıktır öyle ya bayılıyorum Ares'e, O piknik sepetiyle koltuğu da kıskanmadım değil öyle denize karşı :)
Birgün hayalimiz deniz olan bir yerde yaşamak, şöyle köylerle iç içe, pazarında dolaşmak ve tabi böyle geçip karşısına izlemek. Denizsiz bir şehirde yaşayan yüzme bilmeyen bir denizsever olarak benim hayallerim böyle işte.

laleninbahcesi dedi ki...

yazın her gün yazın...Keyifle veriyor resimlere bakmak, Ares'in o hali benim bile ruhuma dinginlik verdi...

Ekşimik dediğiniz sanırım lor gibi ya da çökelek denilen peynir gibi bir şey... Trakyalı bir arkadaşım var. Onda yemiştim sanıyorum...
,Bize bu gün kış geldi, sanırım siz daha çok baharı yaşarsınzı oralara...

Evren dedi ki...

tmm arese aşık olabilirim. zorlamaya gerek yok. durulu yeter :)
ama ben sabah teklifine, o teklifi yapan uyumlu kadına, denize, çaya, varılan keyfe ve günün böyle başlayıp da uzayıp gitmesine de aşık olabilirim...
güzel kalın emi!
sevgiler...

acupofcaffein dedi ki...

ya bu kadar mı olur ? dün akşam dinledim bu parçayı. pes dedim.
hatta sonrasında over the rainbow'u dinledim. bloguma ekledim vs...
Blog yamak eğlenceli, benim için ise en eğlenceli yanı yorumlar:-))

bir konuda fikrimi yazıyorum, anlatmaya seviyorum, paylaşıyorum yani ortaya birşey atıyorum. hadi bakalım diyorum.:-)

gerçek hayatta birçok insan beni dinlemek için vakit bulmuyor yada yaratamıyor yada o anda onlarda birşey anlatmak istiyor ben dinliyorum kısaca ortalama bir durum oluyor. Ama blog öyle değil. Ben anlatmak istediğimi anlatıyorum, dinlemek için vakti olanlarda uğruyor ve dinliyor...:-) sonuçta bende istediğime kavuşmuş oluyorum. O yüzden bende bu aralarda çok yazıyorum...:-))) kehh..keh...
havaların güzel olması insanı eve sokmuyor. Kış gelince malesef evden dışarıya çıkmak istemeyeceğiz.:-((

Hoş ben isteyeceğim....:-)

Bildik öğüt veren laflardan pek hoşlanmam ama bugün kendime bir tane yarattım ve hemen söyledim...

Bulutlara dedim ki istediğiniz kadar gökyüzünü kapatın. Çünkü ben arkda mavi gökyüzü olduğunu ve güneşin varlığını biliyorum yani bugün hava nekdar yağmurlu olsa da benim için okadar güneşliydi.

İşte böyle, sanıyorum güneşli havadaki o keyifli çayı ve yürüyüşü pek bir kıskandım...:-)))

selamlar,
arzu

Demli Hayat dedi ki...

Yazılar, fotoğraflar, yaşam ve sunuş her zamanki tadında...

Ece dedi ki...

merhabalar Asortik krep, ilk kez bloguna denk geldim. Ne tatlı, ne yakışıklı Ares. Sabahın erken saatinde çay içmek, hem de böylesine güzel bir manzarada muhteşem olsa gerek. Katılıyorum, kesinlikle yatakta uyumaktan daha keyifle. Güzel günler dilerim, İstanbul'dan sevgiler.

Asortik Krep dedi ki...

Derya Kuzusu,deniz öyle bir şeyki her yaşta insan ona ulaşabilir,burada sizin gibi bir sürü arkadaşım var denizle arasını düzeltmeye çalışan.Çoğu da başarılı oluyor.Bir gün deniz kenarına yerleşmek isterseniz seve seve arkadaşlık yaparız size :)
Ares film gibi ve bizim küçük çocuğumuz,evin bir başka ferdi hatta kendini insan sanıyor :)

Lale Hanım, Ares tam bir doğa tutkunu,aynı bizim gibi :)
Ekşimik tahmin ettiğiniz gibi lor ama ekşisinden.Genelde lor yazıyorum ama dalgınlığıma gelmiş.Bizde daha havaların bozmasına çok var, haklısınız .. :)

Evren, :))) Birde kendisini görseniz ,anlattıklarım deve yanında pire gibi kalır.Akdenizde Akdenizli gibi yaşamak lazım :) Sizi de bekleriz...

Sevgili Arzu, "someone like you" var birde onu seviyorum Adele'den..
Ben yazmadan duramam artık ve internet benim için çok önemli,internetteki herşeyin normal hayatta bir karşılığı var ve bu beni çok mutlu ediyor.Sanal hayat değil gerçek hayattan bir farkı yok istersen.En az gerçek hayatım kadar da dolu ve gerçek.En kısa zamanda burada beraber bir tur yapmak isterim,eğer mümkünse ... :)

Demli Hayat, teşekkür ederim :)

SevgiLi Ece,hoşgeldiniz.. Ares'le günün her saati keyifli aslında :) ve bende size güzel günlr diliyorum.

Oz dedi ki...

ben de ozlem doluyum, ozluyorum seni, son konusmami da yarim kaldi
:(:(:(

opuyorum canim kocaman...aklimdasin...