Salı, Nisan 14, 2009

Önce İstanbul günleri bitsin..

Geldiğimden beri İstanbul fotoğraflarının tamamını koymayı düşündüm .Yapabildim mi ..? Hayır. Annemle Babam da Çanakkale'den bakmışlar, yoklar.Çünkü ancak bugün hem yazı yazdım işte hem de resimleri koydum.Resim değil aslında fotoğraf.Ağız alışkanlığı işte, tıpkı Kırkyamalara patchwork der gibi..Doğrusu Kırkyama.Kırkyama dememiz lazım :)



Bu fotoğraflar aslında benim köprüden servise bindiğim Alibeyköy tesislerine kadar , hatta Büyükçekmeceye kadar çektiklerimden..Ben hepsini koymadım artık,hem sizi bıktırmamak adına hem de ben de sıkıldım sanırım :)




Servisten "Devebağırtan Yokuşu" ndan (Osmanlı zamanında develer tepenin aşırı eğik olmasından zorlanarak çıkarmış, ve durmadan bağırırlarmış,Çatalcadaki büyükler anlatırdı..)çektiğim Büyükçekmece fotoğrafları.. Şöför bana neden çekiyorsunuz dedi.Ben de hem internette kullanıyorum hem de burası benim memleketim ,özlüyorum dedim. Biz çocukken buraları böyle değildi dedim..O da bana bayağı olmuş o zaman gibi bir şey söyledi :P Allahın kırosu 1987 den beri İstanbuldaymışsın, hiç değilse konuşmanı düzeltseydin bana laf sokacağına demedim.O kadar kötü konuşuyordu ki onun gibilerin ortamında çok fazla olduklarını düşündüm. Küçümsediğimden değil sadece kendini yetiştirmek sadece para kazanıp 3 odalı bir ev kurmak olmamalı İstanbulda yaşamak..Bizde bir yerlere gidince ilk öğrendiğimiz orada yaşayan insanın adetleri ve davranış tarzı oluyor.Kendimizi onlara göre ayarlıyoruz.

Eleştirsekte kendimize benzetmeye çalışmadık,değiştik. .

Neyse Pamukkalenin servis şöförüyle de ben uğraşmayayım artık.. Sadece gece yolculuklarında şöförler hala sigara içiyorlar otobüste.. İnadına sanırım daha şöför sigara yaktığında benim boğazım gıcık yapıyor ve başlıyorum öksürmeye..Bir seferinde de sanırım film koyup ikinci yarıyı oynatmamışlardı..Bende uyarmıştım,siz dalga mı geçiyorsunuz..Yola çıkmadan kontrol edin , bozuksa başka takın, sanki çocuk avutur gibi filmi oynadığı yere kadar taktılar.O zaman ilk yarıyı neden seyrettirdiniz diye..? de söylendim..Sanırım aynı şöfördü ki beni tanıdı :) Çok süper baktı da ordan anladım :)


" Bu örneğe çılgın patchwork diyorlar" Annem evde elinde kalanlarla yapmış.

Neyse, Fethiye Pamukkale ve Büyükçekmece Pamukkale çalışanlarını seviyorum ya yeter sanırım.Bir markaya bu kadar sevgi yeter..


Annemin Kırkyama örnekleri bunlar.Gittiğim gün anlatmıştım ya annemin günü vardı, masanın üzerinde bu güzelim örtü,üstünde börekler,ikramlar,tatlılar.. İki gün börek yedim, annemde çok güzel yapar.Resmi de var ama koymayayım şimdi ,hamile okuyucularımız olabilir.Üzülürüm sonra.Simit çok seviyorum diye Babamda simit aldı bana orda bol bol.Anlayacağınız bol karbonhidratlı günler geçirdim :)



Annem hem arkadaşlarına göstermek için hem de bana seçeyim diye sermiş tüm yaptıklarını..Ben de güzellerini seçtim. 12 mayısta sergisi var Bakırköy halkeğitimde.. Sergiden sonra bize hediye edecek yaptıklarını.. Kimi çok severse en çok ona hediye ediyor da.. (çoğu bana geliyor :)) Azı Burcuya .. -Bu pembeyi ben alayım anne sakın başkasına verme benim köşe koltuklarıma çok uygun- Bu notuda ekledim ki bir yanlışlık olmasın sonra.. Çünkü tam konuşurken telefon çaldı ve hangisini istediğimi söyleyemedim..



Bunu Burcuya verebilirsin.. :) Beğenmediğimden değil sadece iki tane var bu tipten onun için..



Arada ben de Anneme hediye yaptığım soğuk seramik tabloyu görüntüleyeyim dedim.Gerçi bu ilk işlerimizden ,arkadaşlarda destek verdiler, özellikle konseptinde ama neden yamuk diye sorarsanız adım yazıyor üstünde derim. Saklamak için böyle çektim..


Yine Annemin Kırkyama çalışması..


Bu kurdela nakışına hasta oldum.. Sanırım Annem Burcuyla bana da yapacak..



Bu bebiş ,kalan parçalardan yapılmış bir şey..Adı da vardı da ben unuttum.


O çok özlediğimiz balkon var ya..Bu kanepe işte o balkon kanepemiz.. Bütün dedikodularımızı yaptığımız, yemek yerken sohbet ettiğimiz,sabahtan akşama oturduğumuz,kafayı çektiğimiz ve etrafı seyrettiğimiz balkon.Yastıkta yeni yapılmış,sergiden sonra belki kaçırırım.. Mavi ya, dayanamıyorum.Hem annemin balkonunda mavi yok..



Bu güzel işlemeyi havluya değilde keşke örtü gibi bir şeye yapsaydın dedik,kıyamadım anneme..O da öğretmenin öyle istediği için yaptığını anlattı ama havlu olarak değilde eskiden kapı üstlerine asılırmış bu tarz bir şey..Geleneksel bir şey de söyledi ama hatırlayamadım.Bizde kapıya astık..Eskiden peştamaller asılırmış sanırım , bilen varsa eklesin lütfen..

(Ne güzel adetlerimiz varmış zamanla yok olmuş gitmiş.. )


Bu örtü boncuk işleme.. Masa örtüsü aslında ama masanın üstü doluydu, koltuğun üstüne serdim.Aslında fotoğrafı beğenmedim de ,fakat çekecek zamanım bir daha olmadı. Neyse bu örtü belki bana gelir :)) çekerim tekrar.


Balkonda yatırdım seccadeyi,çektim .(Resmi yan tuttum ki daha geniş açılı gözüküyor o zaman) Çok güzel olmuş, anneme Çağıl'ın çeyizine de yaparmısın bundan dedim ,olur dedi.. Ben daha önceden kursa giderken kumaş boyama yapmıştım ona bir tane..Bir tane de kırkyama olursa erkek çeyizine iki tane yeter bence.



Bu da kırkyama kırlent..
Bunu annem sergide kullanmayacak sanırım çünkü gelirken bana verdi, ben de hemen astım salona..


Bu çiçekleri ben Çağıl'a hamileyken gittiğim el sanatları kursunda hamurdan yapmıştım anneme hediye.. Tam 18 sene olmuş..Annem tozlandıkça yıkayıp yıkayıp kullanıyorum dedi. Formları değişse de atmaya kıyamamış..



Teyze kızım evleniyor ya bu ay sonu..Teyzeme gittik fırsat buldukça.Zaten buraya gelmeden önce de çok sık görüşürdük teyzemle.Beykentte oturuyor.. Dokuzuncu kattan manzara bu.. Bu kuzenin evi , Teyzem giriş katta oturuyor.. Daha yukarılardaki Çekmece fotoğrafının gece hali de bu işte..

Bu da annemlerin balkon manzarası.Eskiden buralarda kimse oturmadığı zamanlarda hem göl hem de deniz gözüküyordu.Gerçi biz orada toplandığımızda manzaraya bakacak zamanımız olmuyor artık. Bol sohbet, muhabbet :)


Annemlerin apartman bahçesinden bahar dalları..


Sümbüller..




Burası da Yeşilköy, Ataköy'e giderken çektim..


Bir gün yazmıştım,Bakırköy'e gidiyorum diye.. Önce kursa gidip annemin arkadaşlarıyla tanıştım,çok hoş insanlar.Biraz sohbet ettik, sonra ben ayrılıp,alışverişe verdim kendimi :) Bu ağaç giydirme olayına da bayıldım..Öğretmenleri hazırlamış sanırım..Kırkyama kursu öğrencilerinin herbiri bir parça yapmışlar ve ağaca naylonla çevirip giydirmişler.Dikkat çekmek ve reklam yapmak için iyi bir yöntem .. Annemin yaptığı sağ alttan kurdeleden sonraki ikinci parça.Burda yandan gözüküyor..Tekrar çekerim diye düşündüğümden iyi çekmemiştim.. Sonra elim kolum doldu ,direk arabaya gittim.Kaldı.

Bu da mefruşat sınıfının yeleği..



Sınıfta çalışıyorlardı,çok güzel çalışmalarda vardı ama yarışmaya katılacaklarından görüntülediğim halde koyamadım..Ancak bu kadar :)


Annem ve sınıf arkadaşları :)) Annem beyazlı olan :)


Biz öğrenciyken hepimiz Bakırköyde farklı dershanelerde olurduk. Buluşma yerimiz PTT önü olurdu.Sokağa girdiğimde gözüm arkadaşlarımı aramadı da değil.. O kalabalığa girince ,oraların aslında değiştiğini biliyorum ama nedense bana hiç değişmemiş gibi geldiğini de itiraf ediyorum.Yine herşeyi elimle koymuş gibi buldum, havasını kokladım, dükkanlara girdim çıktım, esnafla sohbet ettim, İstanbul caddesine baktım ama sahile inmeye zamanım yetmedi.Böylesi belki daha iyi oldu..


Arabayı istasyonun hemen üstünde bir otopark var ,oraya bırakmıştık..Böylece dönüşte farklı yoldan dönüp bir kez daha seyrettim Bakırköyü..


O gün 3 e kadar Bakırköyde gezip,Fatih'e geçtik annemle.Amca kızına..Yavuz Selim'e. Orada bu şapka modelini buldum sizler için .. Benim daha önce gördüğüm bir model değildi,değişik geldi.


Saray çay bahçesinde küçük bir mola.
Fotoğrafları bu sefer yukarıdan aşağıya sırayla koydum ki orada olduğum sürece yaptıklarım doğru sıralamada yer alsın.. Cuma günü Bakırköy ve Fatihte geçince gece de Teyzeme Beykent'e gidince ertesi gün,cumartesi pazarı ve Trakya gezimiz için hazırlandık.. Demirköy'e giderken genelde arka yol dediğimiz Büyükçekmece, Kamilobadan TEM' e girip,Çerkezköy,Saray ve Vizeden Pınarhisar' ın Poyralı köyünden geçip Demirköy'e gittik.İlk işimiz mezarlık oldu.Anneannemle Dedemi ziyaret ettik..Dua ettik onlar için, bu sefer ben fotoğrafta çektim annemden izin alıp.. Orda bile yanyana olmaları bana huzur verdi. Sonra evlerini gezdik,bahçesinde onun çiçeklerinden birtane kalmamış.. Bahardalı vardı ,bende ondan çelik aldım kendime..Yani Demirköy'den anneannemin bahçeden, Fethiye'ye çelik getirdim ben.

Mayısta gitsek bu ağaçların hepsi yemyeşil olurdu. Kışın gitsek bembeyaz..


Ağaçların altında zelenikalar açmaya başlamıştı.. Zelenika ne güzel isim değil mi..? Orman Gülü demek bizim oralarda..

Birde yeşil Demirköy fotoğrafı size..

Annemin teyzekızı ve kocasını da alıp Lüleburgaz'a geçtik biz..Demirköy'de birde burda beraber olduğumuz anneannemin komşusu bir ağbimiz vardı,ona uğradım.Kendisi bizi buralarda hiç yalnız bırakmadı ve tayini çıkana dek resmen bize ağbilik yaptı..

Bu güzel çetik modeli Lüleburgaz'a uğradığımızda annemin kuzeninin yapmış olduğu yeni bir modeldi.Kendisi acaip becerikli biridir..Çetik örgü, üzeri işlemeli.. Annemin teyze kızını ona bırakıp biz önce Dayımlara sonra da halamla amcamı çağırdığımız babaannemlere gittik..Çok güzel saatler geçirdik beraber,yemek yedik, sohbet ettik..

Bunlarda diğer renkleri..

Bu yemeni de son yaptıklarından..

Annemin balkondan kuşlar,onlarda besleyip duruyorlar bütün gün.
Demirköy'e giderken babam, kaldırıma çıkarken ayağını vurmuş, bize de sanki küçük bir şeymiş gibi söyledi.Bizde yola devam ettik.Sonra Sarayda çay bahçesinde mola verdiğimizde bir bakayım derken nasıl kötü olmuş, inanamadım..Eczaneden ilaç aldık ve gelinceye kadar sürdüm ayak bileğine ve bacağına..
Son gün Çarlinin ziyaretine gittik..Çarliyle oturduk odasında biraz.Ordan da Bauhaus ve Migros'a..Sonra teyzemin gelinine gittik, o da öğretmen ve çaya evine çağırdı..Ben de ev hediyesi götürdüm hem,yeni ev almıştı, gidememiştim..
Bavullarımı sabahtan topladığımdan akşamüstü beşten sonra eve döndük.Babamla ve annemin üst komşusu Gülsunla oturduk biraz.Veda telefonlarımı açtım..Bana telefon açıp iyi yolculuklar dilediler ve servise binmek üzere çıkana kadar oturduk.

Çarli'nin öğrencileri duvarlarını doldurmuş dershanede.

Hepsini keyifli keyifli okudum.İnsanın kardeşine yazılmış güzel notlar görmek kendine yazılmışlar kadar zevk veriyor :)

Bu resmi sırıtarak okurken Çarli ilköğretim öğrencilerinin yazdığını söyledi..Yersen :)

Ben orada olduğum sürece yağmayan yağmur gideceğim gün yağmaya başladı. Ben servise bindiğimde hava böyleydi." Dallas yolu" deriz biz eski çekmeceliler,sebebi de ilk yapıldığında etrafta hiç ev yoktu, Turgut Özal bulvarından yukarı çıkarken :)
Bir akşam oturup eski siyah beyaz resimlerin fotoğraflarını çektim.Daha sonra onları kullanacağım nette. Özellikle annemle babamın ilk öğretmenlik yılları ve benim çocukluğumdaki zamanları.
... ... ...
Çok güzel günlerdi.. İnsanın ailesiyle geçirdiği zaman başka şeye benzemiyor..

11 yorum:

Mine dedi ki...

Sizin ailenin bayanları ne kadar becerekli... Ellerinize sağlık, ne güzel el işleri yapmışsınız öyle. Hayranlıkla baktım fotograflara.
Sevgiler

Malla dedi ki...

Hepsi çok güzel. Özellikle anneciğinin ellerine sağlık.

yalnızlar kraliçesi dedi ki...

yine ne güzel anlatmışsın asortik.. yazıların bana huzur veriyor..

Kirpikteki Gözyaşı dedi ki...

Keyifle okudum Asortik! Bütün fotolar harika! Annenin yaptıkları ise bir başka güzel! Ellerine sağlık! Ben kırkyamalara bayılıyorum:) En çok mavi yastağı sevdim:)Öptüm kocaman:)

uykucu dedi ki...

belgesel tadında olmuş:)

enne dedi ki...

Okurken güzel bir yemek yemiş gibi oluyorsun, ruhumu doyuran bir yazı ve fotoğraflar, teşekkürler emeğine. Benim annem de kırkyama kursuna gidip bir yatak örtüsü yapmıştı, yeni eve geçerken bana verdi, çok güzel bir modeli var, günebakan çiçekleri yapmıştı. Ben de fotoğrafını çekip sayfaya koyayım, özendim senden:)Kardeşinin adı Çağlar ve öğretmen, benim amcamın oğlu da Çağlar ve öğretmen (şimdi tenis hocalığı ve spor müdürlüğü yapıyor bir özek klüpte, ama öğretmenliği çok seviyor, dönebilir tekrar. Öğrencileri onu da çok seviyorlardı, aklıma geldi okurken, belirtmeden geçemedim:)

HAYAT dedi ki...

1.resimler her zaman ki gibi harika
2.annen mahşaallah çok becerikliymiş hepsi biribirinden güzel olmuş.
3.çetiklerden bizim burda da yapan var o modelide yeni görmüştüm kına gecesi için yapıyorlarmış resimde de görmek hoştu.çemberinde kurdele ile yapılan güllerden ablama yapmıştı bi komşumuz çok şık duruyor
4.işlemeli havluya bittim uğraştırıcılı biraz desem az kalır çok güzel olmuş.
annemin çeyizinden kalma bizde de öyle işlenik kapı üzerine astığımız vardı şimdilerde koymuyor annem resmini çeker yollarım sana.
5.senin el sanatlarında çok hoş hazır alınmış gibi duruyor.18 yıl geçmesine rağmen ilk günkü gibi sanki
6.demirköy yeşilliklerini ve bizim buralarıda anman heycanlandırıyor beni:))
7.ağaçların giysileride yakışmış görüntü olarak farklı.

kısacası her şey muthiş....

serpil dedi ki...

Ne kadar becerikli annen maşallah. Ben de bayılırım kırkyama örtülere. Sergide satış ta yapılıyor mu?
Trafiğinden, kalabalıklığından bıktığım İstanbul'u senin resimlerinde görünce seviyorum. Galiba en güzeli özleyince gelip gezip gitmek.
Sevgiler.

Basak dedi ki...

Hakikaten tatlı bir huzur çöktü yazıyı okurken. Annenizin yaptıklarına hayran oldum.

Asortik Krep dedi ki...

Mine, Burcu da kırkyama yapabiliyor, dikişe de yeni başladı sayılır, ben sadece ahşap ve kumaş boyama yapabiliyorum..Birde iyi anlarım sanatsal atraksiyonlardan :))

Malla, annem Burcu da..Çanakkale de sanırım okuyordur yazdıklarınızı.. Sağol :)

Yalnızlar Kraliçesi,huzurlu bir insanım ben de, sadece yazdıklarım değil :)

Kirpikteki Gözyaşı,çok güzel olmuş değil mi..?

Figen, :)

Enne, resmini koy bence de..Ben merak ettim şimdi.Kendim yapmasam da yapanların örneklerini izlemeyi severim..
Bizim Çarli dershanede..Beylikdüzünde.
Hayat, beğendiğine sevindim.Bizim oralarda insanlar çok becerikli,hep yeni modelleri önce oralarda keşfediyorum.Bu akrabalarım da çok beceriklidir,örneğini vermeyen olursa gözüyle sayar üstüne giydiğinde öyle çıkarır örneğini :)
Aslında gitmişken biraz örnek gösterseydi ama çok az kalabildik onlarda.
Demirköy, ve Trakya hakkında yazacak çok şey var :) aslında belki ileride..

Serpil, 12 mayısta Bakırköy halkeğitimde Kırkyama sergisi var.Merkezde hemen..Otobüs durakları karşısı.Daha sonra da sanırım büyük bir sergi olacak tüm sınıfların.

Başak, yıllarca öğretmenlik yapınca emekli olunca da çalışmaya devam ediyor böyle.Boş kalmaya tahammülü yok.

gönül dedi ki...

Asortik annenin ellerine sağlık çok hoş işler yapmış,inşallah sergiye gidebilirim,ama yolumu Fethiyeye düşürmeyi çok istiyorum bende seni özledim canım,
sevgiler.