Çarşamba, Kasım 12, 2008

Atatürk... ve kitaplar

Atatürk Ne Tür Kitaplar Okurdu? Mustafa Kemal daha öğrencilik yıllarından itibaren sıradan birisi olmadığını belli etmeye başlamıştı.

Kendisi öğrencilik yıllarındayken gözlemlemiş olduğu siyasi olaylara kafa yormaktaydı. Bunun böyle gitmeyeceğinin farkındaydı. Toplumu ve milleti bir gün kurtarmak gerekecekti bu gidişattan. Bunu çok iyi biliyordu. Ve Mustafa Kemal'in aydınlanma sürecine katkısı olanlar da elbette okuduğu ve etkilendiği yazarlar, şairler oldu.

Atatürk'ün başucu kitaplarından biri Fransız düşünürü Jean Jacques Rousseau'nun "Mukavele-i içtimaiyye"si yani "Toplum Sözleşmesi"dir. Fransız Devrimi'ne de kaynaklık eden bu kitap 1756'da yazılmış; ama Türkçe'ye ancak 150 yıl sonra çevrilebilmiştir.
Bugün Çankaya Köşkü'nün "Atatürk Kitaplığı"nda saklanan kitabın 156 ncı sayfasındaki birkaç satırın yanında, Atatürk'ün "Mühimdir" notu vardır. Altı çizili bu satırlarda şu iki cümle yazılıdır: "Egemenlik gücü basit ve tektir. Bu gücü bölmek, yok etmek demektir."

Aslında "Atatürk Kitaplığı"ndaki her kitabın ve bu kitaplarda altı çizilen her satırın ayrı bir öyküsü vardır. Bunlardan biri de İsmail Hakkı Babanzade'nin "Hukuk-u Esasiyye"sinde (Temel Haklar) yer alır.
Gazi'nin 1923 yılında, Cumhuriyet'in ilân edilmesinden önce okuduğu bu kitabın 119 ncu sayfasında Montesqueu'den (altı çizili) bir alıntı yapılmış. Aynen şöyle:
"Cumhuriyet ve demokrasileri yaşatan genel kural, siyasi fazilettir."
Bugün ülkenin dört bir yanına asılı "Cumhuriyet fazilettir" atasözünü borçlu olduğumuz bu alıntının yer aldığı kitapta Atatürk'ün el yazısıyla düştüğü küçük bir not daha var. Nottan ziyade, bir hesap bu:
Kitabın kenarına eski Türkçe olarak alt alta "1923" ve "1789" sayıları yazılıp çıkarma işlemi yapılmış. Sonuna da "134 sene evvel" notu düşülmüş. Bu küçük hesap, Türk devriminin, Fransa'daki atasına göre 134 yıl geciktiğini belgeliyor.

Atatürk'ün okuduğu kitaplar arasında yer alan Rene Grousset'in "Uzak Doğu Tarihi" isimli kitabının "Budizm" başlıklı metninden:
Budizm metafiziği, bilinemeyenler alanına bakmaktadır.Buda'nın öğrencilerinden Malunkyaputta bir gün Buda'ya doktrininin "dünyanın başlangıcı ve insanın ölümsüzlüğü" konusunda cevap vermemesini hayretle karşıladığını açıklamıştır. Buda cevap olarak "bunların cevabının bulunmamasının barış (ahlak) yolunda hiçbir ilerleme sağlamayacağını belirtmiştir: "Barışa hizmet eden benim, size öğretmeye çalıştığım acı konusundaki gerçek, nedeni ve ortadan kalkmasıdır." Tüm boyutları korunarak, temel Budizm'in bir tür bilinemezci pozitivizm olarak gözükmektedir.

ATATÜRK'ÜN KİTAPLIĞINDAKİ TÜRKÇE VE OSMANLICA KİTAPLARDAN BAZILARI

Ahmet Vefik Paşa : Lehçe-i Osmani
Ahmet Vefik Paşa : Lehçe-i Osmani
Mehmet Salahi : Kamus-u Osmani
Avram Galanti : Türkçede Arabi ve Latin Harfleri ve İmla Meselesi
Mehmet Ali : Tahsil-i Lisan-ı Alman
Nüzhet : Kendi Kendine Almanca
Ahmet Cevat : Türkçe sarf ve nahif
Kazım Nami : Türkçe Oku, Türkçe Yaz
Mithat Sadullah : Latin Harflerinin Türkçeye tatbiki
İbn Emin Mahmut Esat : Tarih-i Din-i İslam
Osman Bin Süleyman : Kamus
Lütfullah Ahmet : Hayat-ı Hazret-i Muhammet
Abdunnaim Bin Hasan : Ceridetül Evail ve Hamidetül Evahir
Ahmet Halit : İslam Büyükleri
Abdurrahmanil Cami : Tercüme-i Nefhatül İnsan
Mehmet Cemil : Hukuku Düvel
Katip Çelebi : Cihannuma
Feridun Bey : Feridun Bey Münşeatı
Mehmet Bin Sait : Kitabü'l Tabakatü'l-Kebir
Şemseddin Sami : Kamusu Alam (6 cilt)
Şemseddin Sami : Kamusu Okyanus
H.Z. Ülken : Aristo Metafizik
Süheyl Ünver : İbn-i Sina
Ahmet Rifat : Lügat-ı Tarihiye ve Osmaniye
M.Fuat : Amerika'da Tükler ve Gördüklerim
Rıza Tevfik : Kamus-u Felsefe
Cemal Paşa : Hatırat (1913 - 1922)
Mehmet Cemil : Sulhta ve Harpte Hukuku Düvel
Evliya Çelebi : Seyyahatname
Suphi : Tekmiletül'l-iber
Lütfi Simavi : Devr-i İnkılap
Mustafa Necip : Selimname
Osmanzade Taib : Hakikatü'l Vüzera
Ahmet Saip : Vaka-i Sultan Aziz
Ahmet Hilmi : Tarih-i İslam
Mazhar Fevzi : Hayr-i Sahil
Ziya Paşa : Endülüs Tarihi
Resulzade Mehmet Emin : Azerbaycan Cumhuriyeti
Ali Reşat : Tarih-i Osmaniye
Ali Reşat : Kurun-u Cedide Tarihi
Sebahattin : İttihat ve Terakki Cemiyetine Açık Mektuplar
Mahmut Esat : Tarih-i Dini İslam
Ahmet Mithat : İnkılap
Ahmet Cevdet : Kısas-ı Enbiya ve Tevarih-i Hulefa
Mustafa Efendi : Tarih-i Selanik
M. Şemsettin : İslam Tarihi
Ahmet Rasim : Osmanlı Tarihi
Necip Asım : Türk Tarihi
Mustafa Nuri Paşa : Netayic-ül Vukuat
Mehmet Zihni : Neşahir-ün Nisa
Mehmet Şemsettin : Mufassal Türk Tarihi
Ziya Gökalp : Türk Medeniyeti Tarihi

ATATÜRK'ÜN OKUDUĞU YABANCI KİTAPLARDAN BİRKAÇI

M. Roux de Rochelle : Etats-Unis D'Amerique
M. Dubois de Jancigny ve M. Xavier Raymond : Inde
M. Chopin : Russie
M. G. L. Domeny de Nenzi : Oceanique
Bary de St Vinvent : Iles de l'Ocean
M. Ph. Le Bas : Etats de la Confederation Germanique
M. Van Hasselt : Belgique et Hollande
M. Louis Lacrcix : Iles de la Grece
M. Louis Lacrcix : Chili, Paraguay, Uruguay, Buenos Aires
Champollion Figeac : Egypte Ancienne
M. J. J. Marcel : Egypte depuis la conquete des Arabes
Rozet et Carette : Algerie, Etats Tripolitains, Tunisie
Lavalle ve Gueroult : Espagne
M. Ph de Golbery : Histoire et Description de la Suisse et du Tyrol
M. G. Pauthier : Chine et son Description Historique
M. Chepin ve A. Ubicini : Provinces Danubiennes et Roumanies
M. Ph. le Bas : Suede et Norvege
Ferdinand Denis : Portugal
Ferdinand Denis : Afrique
Ferdinand Deniz - M. C. Famin : Bresil, Colombie et Guyane
M. Larenaudiere ve M. Lacroix : Mexique Guatamala Perou
M. Davezat : Iles de l'Afrigue
M. A. Tardieu, M. S. Cherubini : Senegambie et Guinee
M. N. Desvergers : Nubie, Abyssinie
Lacroix Yanoski : Italie Ancienne
M. Le Chevalier Artaud : Italie Sicile
Frederic Lacroix : İles Baleres et Pithyuse
M. Friess De Colonma : Histoires des Antilles
M. Elias Rensult M. Roux De Rochelle : Villes Anseatiques
M. Ferdinand Hoeger : Chaldee Assyrie Medie Babylonie
M. Neel Desverges : Arabie
S. Munk : Palestine Description Geographique historique et areheologique
Jean Yanosky ve M. Jules David : Syrie Ancienne et Moderne
M. Dubeux : Tatarie, Beloutchistan
M. V. Valmont, M. Xavier Raymond : Boutan et Nepal
Ernest Lqvi see ve Alfred Rambaud : Histoire Generale du IV e Siecle a nos jours (12 cilt)
Jean Jaures : Histoire Socialiste de la Revolution Française
Hilaire de Barenton : Le Mystere des pyramides

ATATÜRK'ÜN DİL DEVRİMİ SIRASINDA ÇALIŞTIĞI KİTAPLARDAN BAZILARI

H. F. Kuergic : Psychologie de Quelgues Elements des Langues Turques (1)
Vilhelm Thomson : Inscription de l'Orkhon
M. Guizot : Dictionnaire Universel des Synonymes
M. Brasseur de Bourburg : La Langue Maya
Hilaire de Barenton : L'Origine des langues des Religions et des Peuples





Eskişehirde .. Aslında karşılamalarda kurban kesilmesine izin vermez müdahale eder kestirtmezmiş :)
Geometri Kitabı yazan Atatürk..
Müsellesin, zaviyetan-ı dahiletan mecmu’ü 180 derece ve müselles-i mütesaviyü’l-adla, zaviyeleri biribirine müsavi müselles demektir.” yerine “Üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir ve eşkenar üçgen, açıları birbirine eşit üçgen demektir.” dememizi Atatürk’e borçluyuz.


“Müsellesin, zaviyetan-ı dahiletan mecmu’ü 180 derece ve müselles-i mütesaviyü’l-adla, zaviyeleri biribirine müsavi müselles demektir.”

Osmanlıca bilmeyenlerimizin bu cümleyi anlayacağını sanmıyoruz. Bugün kullandığımız Türkçe ile yukardaki cümle şu anlama geliyor: “Üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir ve eşkenar üçgen, açıları birbirine eşit üçgen demektir.”1937 yılından önce öğrenciler metamatiği Osmanlıca terimlerle öğreniyorlardı. Daha doğrusu öğrenmiyorlar, ezberliyorlardı. Ta ki, Atatürk’ün bizzat yazdığı Geometri kitabında yeni matematik terimler geliştirilene kadar.

1937 yılının Kasım ayında yeni bir eğitim ve öğretim yılına girilirken, Mustafa Kemal Atatürk, Türk Dil Kurumu’nun çeşitli bilim dallarına ait Türkçe terimleri saptadığını, bu sayede dilimizin yabancı dillerin etkisinden kurtulma yolunda esaslı adımını attığını ilan eder. Aynı yıl okullarda, eğitim Türkçe terimlerle basılmış olan kitaplarla başlar ve bu olay kültür hayatı için önemli bir adım olur. Atatürk, dilde özleşmeyi olanakların son kertelerine kadar zorlamış, bilim ve düşün dilinin sadeleştirilmesinin ve eğitimin Türkçe yapılmasının gerekliliğini önemle vurgulamıştır.


Atatürk’ün geometri kitabı

Bilimsel terimlerin Türkçeleştirilmesinde karşımıza çıkan ilk adım yine, Atatürk’ün 1936-37 kış aylarında kendisinin yazdığı ve geometri öğretiminde yol gösterici olarak tasarlanan 44 sayfalık bir geometri kitabı. Kitap, 1937’de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yazar adı konmadan yayınlanmış, 1971 yılında da ikinci bir baskısı Türk Dil Kurumu tarafından çıkarılmış. Kitapta yer alan, günümüzde de kullanılmakta olan pek çok terim, Atatürk tarafından türetilmiş. Atatürk’ün türettiği sözcükler ile daha önce kullanılan Osmanlıca sözcükler karşılaştırıldığında yapılan işin önemi ortaya çıkıyor. Tablodan da görülebileceği gibi bugün kullandığımız matematik terimlerinin hemen hemen tamamı Atatürk tarafından türetilmiş, başka bir ifadeyle bu sözcüklerin büyük çoğunluğu tutmuş. Atatürk’ün önerdiklerinden sadece “varsayı, pürüzma, dikey üçgen, dikey açı, tümey açı, imsiy, ökül, yüre” terimleri yerine, bugün sırasıyla “varsayım, prizma, dik üçgen, dik açı, tümler açı, benzerlik, tüm/bütün, küre” terimleri kullanılıyor.

Osmanlıcası Atatürk’ün önerdiği

Bu’ud - boyut

mekan - uzay

satıh - yüzey

kutur - çap

nısf-ı kutur - yarıçap

kavis - yay

muhit-i daire - çember mümâs - teğet

zâviye - açı

re’sen mütekabil zâviyeler - ters açılar

zâviyetan’ı mütabâdiletân-ı dâhiletan - iç ters açılar

kaaide - taban

ufkî - yatay

şâkulî - düşey

amûd - dikey

zâviyetân-ı mütevâfıkatân - yöndeş açılar

va’zîyet - konum

mustatîl - dikdörtgen

muhammes - beşgen

müselles-i mütesâviyü’l-adlâ’ - eşkenar üçgen

müselles-i mütesâviyü’ssâkeyn -

ikizkenar üçgen şibh-i

münharif - yamuk

mecmû - toplam

nisbet - oran

tenasüb - orantı

mesâha-i sathiyye - alan

müştak - türev

müsavi - eşit

mahrut - koni

faraziye - varsayı

hat - çizgi

mukavves - eğri

seviye - düzey

dılı - kenar

muvazi - paralel-koşut

menşur - pürüzma

hattı mail - eğik

veter - kiriş

re’s - köşe

zaviyei hadde - dar açı

hattı munassıf - açıortay

muhit - çevre

kaim zaviyeli müselles - dikey üçgen

tamamlıyan zaviye - tümey açı

murabba - kare

mümaselet - imsiy

umumi totale - ökül

küre - yüre

KUTU

Agop Dilaçar:

‘Atatürk’ün prensipleri doğruydu’

Atatürk’ün dil çalışmalarını yakından izleme olanağı bulan tanınmış dil uzmanı Agop Dilaçar, Atatürk’ün yazdığı geometri kitabı üzerine şunları söylüyor:

“Atatürk hep matematikle uğraşırdı. Eski geometri terimleri çok ağdalı idi. Ben bile uzun uzun bu terimleri okuduğum halde, şimdikiler karşısında güçlüğünü daha iyi anlıyorum. Pedagojide bir gerçek var: Fikir yolunun açık olması, bir ipucunun bulunması lazımdır. Yoksa bir külçe gibi çöker. Müselles kelimesini ele alalım. Arapça okullarımızdan kaldırılmıştır. Sülüs’ten müstak (türetilmiş) bir kelime olduğunu öğrenici nasıl bilsin? Arapça yoğurucu bir dildir. Örneğin müsteşrik, şark kelimesinden gelmiş bir kelimedir. Önüne, ortasına, arkasına birtakım heceler eklenmiş. Bunun aslını bulmak bir Arapça gramer meselesidir. Okullarımızdan Arapça, Farsça kaldırılmış olduğundan, öğrenici “müselles”i kütle kelime olarak karşısında görecektir. “Üç” aklına gelmeyecektir. Ama müselles yerine üçgen dersek, bir üç var. “Gen”, Atatürk’e göre “genişlik”ten alınmıştır. Bir ipucu var. “Dörtgen”, dörtten gelmiştir. Bir ipucu vardır. Eşit, denk anlamına gelen eş’ten gelmiştir. Ama müsavi Arapça bir kelimedir. Bu sebeple Atatürk’ün prensipleri burada da doğru idi. Onun için bu en ağdalı olan bilim dalını ele aldı ve kitabı örnek olarak bıraktı.”

(Kaynak: S. A. Terzioğlu; Atatürk 1936-1937 yılında bir “geometri kitabı” yazmıştı. Cumhuriyet gazetesi, 15 Haziran 1971, s.1 ve 7.)

KUTU

Atatürk Sivas Lisesi’nde matematik dersi veriyor

Atatürk, 1937 yılının 29 Mart’ında, ceyb (sinüs) ve teceyb (cosinüs) terimlerinin karşılıklarının bulunması için Ulus Gazetesi’ne ilan verdirerek bir yarışma açtı. Daha sonra, hazırlanan tüm terimler üç aylık Türk Dili Belleten Dergisi’nin Ekim 1937 tarihli sayısında yer aldı. 26 Eylül’de yapılan 5. Türk Dil Bayramı etkinlerinin de yer aldığı sayıda; matematik, fizik, kimya, biyoloji, zooloji, botanik, jeoloji terimlerinin Türkçe karşılıkları, Osmanlıca ve Fransızca adları bulunmaktadır.

Terim çalışmalarının ülkedeki etkilerini Atatürk, fiili olarak da inceledi. Ülkedeki pek çok okulu ziyaret ederek öncelikle matematik derslerine girdi ve öğrencilerin dersteki başarılarını gözlemledi. 1937 yılında Kültür Bakanı Saffet Arıkan, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Sabiha Gökçen, İsmail Hakkı Tekçe ve yaveri Naşit Mengü eşliğinde bir heyetle Sivas Lisesi’ne gitmişti. Lisenin 9-A sınıfında programdaki geometri (o zaman ki adıyla hendese) dersine girmiş bu derste bir kız öğrenciyi tahtaya kaldırmıştı. Öğrenci, tahtada çizdiği koşut iki çizginin, başka iki koşut çizgiyle kesişmesinden oluşan açıların Arapça adlarını söylemekte zorluk çekip yanlışlıklar yapınca durumdan etkilenen Atatürk tepki gösterdi. “Bu anlaşılmaz Arapça terimlerle, öğrencilere bilgi verilemez. Dersler, Türkçe yeni terimlerle anlatılmalıdır.” diyerek tebeşiri eline aldı, tahtada çizimlerle ‘zaviye’nin karşılığı olarak ‘açı’, ‘dılı’nın karşılığı olarak ‘kenar’, ‘müselles’in karşılığı olarak ‘üçgen’ gibi Türkçe yeni terimleri kullanarak, birtakım geometri konularını bu arada Pisagor teoremini anlattı.

(Kaynak: Ömer L. Örnekol’un anıları. Bilim ve Teknik, Kasım 1982, Sayı: 180.)
Atatürk, Cumhuriyet ve Türk Dili
ATATÜRK ve DİL EĞİTİMİ

SİVAS LİSESİ'NDE GEOMETRİ DERSİ

Atatürk, Sivas Kongresi'nin toplandığı Sivas Lisesi'ne, Lise Müdürü ve Matematik öğretmeni Ömer Beygo ve Başyardımcısı Felsefe öğretmeni Faik Dranaz ve öteki ilgililerle Kongre salonuna geldiler. Burada önce, 4 Eylül 1919 da tarihî kongrenin toplandığı Kongre salonunu ve özel odasını gezdi ve o günkü dekoru aynen korunan bu oda ve salonda o güne ait hatıralarını anlattı. Sonra topluluk halinde Lisenin 9/A sınıfında programdaki Hendese (Geometri) dersine girdi. Bu derste bir kız öğrenciyi tahtaya kaldırdı. Öğrenci tahtada çizdiği koşut iki çizginin başka iki koşut çizginin kesişmesinden oluşan açıların Arapça adlarını söylemekte zorluk çekiyor ve yanlışlıklar yapıyordu. Bu durumdan etkilenen Atatürk, tepkisini, "Bu anlaşılmaz Arapça terimlerle, öğrencilere bilgi verilemez. Dersler, Türkçe, yeni terimlerle anlatılmalıdır." dedi ve tebeşiri eline alıp, tahtada çizimlerle "zaviye"nin karşılığı olarak "açı", "dılı" nın karşılığı olarak "kenar", "müselles"in karşılığı olarak da "üçgen" gibi Türkçe yeni terimler kullanarak, bir takım Geometri konularını ve bu arada Pythagoras teoremini anlattı.
Atatürk, dilimize karşılığı "koşut" olan "muvazi" kelimesinin yerine kullandığı "paralel" teriminin kökenini açıklarken Orta Asya'daki Türklerin, kağnının iki tekerleğinin bir dingile bağlı olarak duruş biçimine "para" adını verdiklerini anlattı.
Atatürk, bu derste aynı zamanda ders kitaplarının birkaç ay içinde Türkçe terimlerle yazdırılıp bütün okullara ulaştırılmasını emir buyurdu.
(Önerkol: "Tarihsel Bir Anı", Bilim ve Teknik: Kasım 1981, Sayı: 180, s. 16.)


Sivas Lisesi'nde Geometri ders verirken - 13 Kasım 1937----

Bu kısım benim düşüncelerimden oluşuyor..Can Dündar'ı eleştirenlere dayanamayanlar okumasın..!!

Can Dündar bu kayıtlara erişememiş sanırım :)) Hani inzivadaydı ya Atatürk sarayında.. Beni ekibine alsa ben ona google'dan bulurdum bu bilgileri kaynağıyla hemde :)

ATATÜRK GEOMETRİ KİTABI YAZDI:

A. Dilaçar Anlatıyor:

"Geometri kitabını Atatürk, ölümünden bir buçuk yıl kadar önce Üçüncü Türk dil Kurultayı (24-31 Ağustos 1936)'ından hemen sonra 1936-19137 yılı kış aylarında Dolmabahçe Sarayı'nda kendi eliyle yazmıştır.
1936 Sonbaharında bir gün Atatürk beni, Özel Kalem Müdürü Süreyya Anderiman'ın yanına katarak Beyoğlu'ndaki Haşet Kitabevi'ne gönderip uygun gördüğümüz Fransızca Geometri kitaplarından bir tane aldırttı. Bunlar Atatürk'le birlikte gözden geçirildikten sonra, yazılacak Geometri kitabının genel tasarısı çizildi. Bir süre sonra ben ayrıldım ve kış aylarında Atatürk bu eser üzerinde çalıştı. Geometri kitabı bu emeğin ürünüdür.
(Dilâçar, A. : "Geometri" kitabının "Önsöz"ü, Türk Dil Kurumu Yayını, 1981, s. V)

Atatürk'ün, 10 Ocak-9 Mart 1937 tarihleri arasında yazdığı bu eseri, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 1937 yılında Devlet Basımevi'nde bastırılmıştır. "Geometri" adını taşıyan bu kitapta bu adın hemen altına şu kayıt düşülmüştür:
"Geometri öğretenlerle bu konuda kitap yazacaklara kılavuz olarak Kültür Bakanlığı'nca neşredilmiştir".


Üstteki yazı Sosyalci.org..tan alınmadır..




Yazdığı eserler..
Atatürk hakkında..


Atatürk' e ait gizemler..
İlhan Selçuk Yazmış..

8 yorum:

pinarbk dedi ki...

Harika bir yazı ve harika resimler. teşekkürler.
Atatürk ile ilgili yazdığın tüm yazılardan dolayı da tebrik ederim. Daha çok yazmalı, daha çok anlatmalıyız...

Basak dedi ki...

Ya arkadaşım tebrik ederim seni... Helal olsun. Mutluyum ki memleketim de senin gibi insanlar var... eh bu blogu keşfimin de bir anlamı vardı demek... Eline sağlık tekrar... sevgiyle

Adsız dedi ki...

diyecek bir şey inanın bulamıyorum.elinize,gönlünüze sağlık..eylül

Imge dedi ki...

Ellerine sağlık, çok güzel olmuş yine..

Aslında hepimiz birleşip, Can'ın gözden kaçırdıklarıyla bir "belgesel serisi" çeksek... Turkcell de bize sponsor olsa... Haluk Bilginer de hem seslendirse hem de Atatürk'ün manevi kızı Ülkü'yle olan o meşhur fotoğrafındaki süveterini giyip, İş Bankası reklamlarını eleştirenlere inat Atatürk'ün yaşlılık dönemlerini canlandırsa... Neyse, kendimi kaptırdım galiba..:)

Not: Can Dündar'a da samimi ve sıcak bir hitap şekli olduğu için ve onu "insan" yönüyle görmemize yardımcı olur diye "Can" diye seslendim! Samimiyetim anlaşılmıştır umarım...:)

Sevgiler..

yalnızlar kraliçesi dedi ki...

yürekten kutluyorum, kalemine beynine sağlık arkadaşım..

böğürtlengözün annesi dedi ki...

Çok güzel bilgiler, çok sağol...

cenebaz dedi ki...

Atatürk'e neler borçlu olduğumuzu bir kez daha göstemişsin. Onun da neden Atatürk olduğunu anlamışlardır bazıları belki. Ellerine sağlık.

La Madame Chapeau dedi ki...

Atatürk'ün geometri kitabının TTK'ca basılmış bir örneği var bende de... Kötü bir baskı; hatalarla dolu. Keşke diğer yazılarıyla/kitaplarıyla beraber o kitabıda yeniden ve hakkıyla basılsa. Ne kadar değerli...