Pazartesi, Mart 30, 2009

Bilmezler nasıl sevdik :)

Burası Kayaköy Sarnıç. Uzun zamandır yazmak istediğim ama sahiplerinin burada olmaması sebebiyle yazamadığım yer. Pazar günü gittik , kışın İstanbuldaydılar, yeni geldiler. Birde Ares'in arkadaşı olan Poppy' nin evi.. Aresle Poppy iyi arkadaş oldular.Sarnıç çok hoş bir yer.Kayanın o değişik havası tam sarnıçta hissedilmeli aslında.Eski Rum evi dekoru sevenler için birebir.Bu yaz çok istememe rağmen gidememiştim hiç. Yazın jazz geceleri yapmışlar.İstanbuldan süper isimleri konuk etmişler.Bu yaz bende ordayım kısmetse.. Değişik canlı müzik geceleri olacakmış.Yazacağım yine çünkü hem orayı çok seviyorum hem de sahiplerini :) O gün makine pilleri izin vermedi iç mekan fotoğraflarını çekemedim.. Özel olarak gidip içini çekmeyi düşünüyorum.Bayılacaksınız ayrıca ,biliyorum.

Poppy, Ares'ten 2-3 yaş büyük aslında.Hem de kimseyi kolay kolay beğenmezmiş,sanırım benim oğluşum gençliği ve cazibesiyle iyi arkadaş olmayı başardı :)
Çok güzel oynadılar aslında.. Sonra biraz Poppy kızdı Ares'e ama giderken arabanın arka koltuğuna da atlayıverdi..


Üst katta çok güzel bir müze var, Kaya'nın Rum zamanından kalan eşyalar çoğunlukta.. Bir daha ki sefere onun resimlerini çekeceğim ,istanbuldan dönüşte.


Bahçesi bir ömre bedel :)

Mozaikler nefis..


Bu da Kayanın tepeden inerken hali.. Her seferinde ovaya atlayasım gelir :) Yeşilin tonuna dikkat!

.. ... ...
"Ahh Hayat, benim için hiç birşey kolay kolay değişmez biliyormusun..? ve kolay vazgeçmem.
Seçim sonuçları beni üzdü ama yıldırmadı.Hatta değişik bir bakış açısı kazandırdı :)
Biliyorum Dünya' nın bu haline bakıp zaman zaman gözlerin yaşlanıyor olabilir, sakın ağlama, bil ki Dünya ne halde olursa olsun gelecekte senin için dönecek.Aynen şimdi dönmeye devam ettiği gibi. Değişen bir şey yok, geçen sadece zaman.
Geleceğe karşı umudum hep var, var olacak .. çünkü aksi halde yaşayamam, şu an olduğu gibi yeni bir şeyler beklerim hep."
Biraz daha sorumlu olmalıyız aslında yaşadıklarımızdan ve yaşattırıldıklarımızdan..Çocuklarımıza nasıl bir gelecek bırakmak istediğimiz kendi farkındalığımıza bağlı aslında.
.. ... ...
Aziz Nesin'in oğlu Ali Nesin'e Mektubu (10 haziran 1991)..
“Canım oğlum……………..
Çocuklarıma, küçüklüklerinden beri hep, Türk halkına olan borcumuzu ödemeleri gerektiğini anlatmaya çalıştım. Öyle görünüyor ki, dört çocuğumdan salt sen bu borcu ödeme olanağına sahipsin ve sen de Portekiz’e yerleşmek istiyorsun. Nasıl ben, Türk halkına borçluysam, sen de öyle borçlusun. Seni yetiştirmek için paraları ben verdim ama, o paralar halkın parasıydı. Durum böyleyken, gel Türkiye’ye yerleş, demiyorum. Çünkü Türkiye, ne yazık ki, senin bilimsel gelişmene ve bilimsel özgürlüğe hâlâ uygun bir ülke değil. Türkiye’ye yerleşme, ama Türkiye’yi, Türkiye halkını da unutma. Şunu da söyleyeyim sana, ben sulu gırtlak hümanistler gibi, “insanları seviyorum, Türk halkını seviyorum” diyenlerden de değilim. Büyük çoğunluğuyla Türk halkını hiç sevmiyorum. Kötü, kaba, çirkin, ikiyüzlü, korkak, pis, bilgisiz insanları ne diye seveyim... Hiç sevmiyorum. Onların böyle olmaktaki gerekçeleri, “ama kabahat onların değil ki” sözleri, bana onları sevdirmiyor. Sahteci aydınlar, politikacılar, “halk bilir, halk anlar, benim yüce halkım” diye yalan söylüyorlar. Onlar da sevmiyor, ama çıkarları için seviyor görünmek zorundalar. Ben bu sevmediğim Türkiye halkı için bütün bir yaşamımı ortaya koydum, harcadım. Sevmiyorsam, niçin? Çünkü, ben o halktanım. O insanların sevilecek bir düzeye gelmeleri için, hiç abartmasız canımı bile verebilirim. İnsan, nasıl anababasını değiştiremezse, halkını da değiştiremez. Sen de bu halkın çocuğusun, bunu hiç unutmamalısın…..”
Not: Yazdıklarımın üstüne bana bu paragrafı gönderen Anonim 'e teşekkür ederim:)

9 yorum:

TURİZM VE EĞİTİM dedi ki...

bu mektubu hangi oğluna yazmış aziz bey :)


****************
mozaikler cidden çok güzel..ve arkada görünen yıkık harebeyle de çok uyumlu ..sit alanı mı orala-
rı ?

serpil dedi ki...

Asortik yeşilin tonu harika. Ben de yolculuk sırasında hayran hayran bakarım etrafıma, baharda her yer güzelleşiyor, senin hep yakınında o güzellikler tabi.
Yazının başlığını görünce tesadüfen keşfettiğim şarkı geldi aklıma, seninle aynı şarkıları seviyoruz dikkat ediyorum, bu da nefis bir şarkı, artık klibi de yayınlanıyor, ben radyoda duyup adını ve söyleyenleri bilmediğim için epey aramıştım.

Asortik Krep dedi ki...

Nil, Ali Nesin'e yazmış mektubu.Anonim yorumlardan geldi,yazdıklarımın üstüne :)

Mozaikler kendi çalışmaları, çok beceriklidir arkadaşlarım :) Evet sit alanı..

Serpil, benim çok eskiden dinlediğim bir şarkıydı,yine bu aralar dinliyorum..Söyleyenler demişsin de acaba bu güzel şarkıyı mı kastettin..?
http://www.dailymotion.com/relevance/search/arzen/video/x8e7we_yucel-arzendevrim-gurencyki-alyans_music

Benim link verdiğim Fikret Kızılok ama bende bunu yeni keşfettim :)

serpil dedi ki...

Evet,Yücel Arzen & Devrim Gürenç söylüyor, yazının başlığı onu çağrıştırdı hemen, çok bilinen bir şarkı değil ya sende görünce hoşuma gitti.
Fikret Kızılok ta sevdiklerim arasında zaten, o hep var :)

Asortik Krep dedi ki...

Bende senin bilmene sevindim :) Gerçekten de fazla bilinmiyor..

denizanasi dedi ki...

mozaiklere bittim ben de:)

:)den dedi ki...

Kayaköy Sarnıç'ı büyülenerek, hayranlıkla izledim ve okudum. Yeryüzünde bu kadar özel, enerjisi taze, ruhu aydınlatan ikinci bir yer daha var mıdır acaba?
Mozaikleri daha yakın plandan görmek isterdim. Jazz geceleri aklımı başımdan aldı. Şuan orada olmak, baharın taze kokusunu içime çekmek ve o yeşilin içine ben de balıklama atlamak istedim.
Teşekür ederim Asortik Krep, beni böylesine tılsımlı bir yerle tanıştırdığın için.
Daha ayrıntılı fotoğraf istiyorum ama:) Müzeyi de görmek şart!
Bu yıl yine Eylül gibi oralarda olmak lazım:)
Seninle Fethiye daha bir başka güzel olacak sanki:)
Sevgiler...

çınar dedi ki...

kayaköy sarnıç nerde burası? acayip güzelmiş

Asortik Krep dedi ki...

Denizanası, çok güzeller, görmen lazım :)

:)'den, Eylül de bekliyorum zaten..

Çınar, Tam Kaya'nın içinde , internet sitesine link vermiştim aslında yazıda..