Cuma, Kasım 11, 2011

insanoğlu kuş misali

Bayram kısa ama güzel,yolculuk uzun ama değerdi.Arife gidip perşembe döndük.On saati buldu gidişimiz ama yolda sohbet edip, iş konuştuğumuzdan, gelecekle ilgili plan yaptığımızdan ve ben yolcululuğu sevdiğimden güzeldi.Genelde giderken Afyona kadar Uzunbey kullanıyor,ben yolda uyukluyorum.  Sonra  direksiyona geçiyorum o bilgisayarını açıyor, son bir -iki saatte ben geçip maillerime bakıyorum.Genelde çay kahve içmeden gidemem, durmamak için bazen yanımıza alıyorum termosumuzu.Afyonda bu sefer kalabalıktan sıkıldık, orada mola verdik, aman allahım ne kalabalıktı.Bir ara herkes güneye gidiyor diye düşündüm.Bizim şeridimiz gelirken de dönerken de rahattı, radar vardı ama yakalanmadık,zaten kurallara  uyarız.Gerçi radarlar için uyarmasalar bir iki kere yakalanabilirdik.


 İzmit arife günü böyleydi.Yolda çok atıştırdık,herşey yedik, bende bayramda bu sefer kaybedilen onyedi kilonun üstüne bayram yaptım,herşeyden yedim ama bir kilo almışım sadece.Tabii ki hiç ekmek yemedim.Sadece çok sevdiğim İstanbul simidi ve tatlı bu kaçamaklara dahildi.Bu sabah tekrar dukan diyetine geri dönüş tabii ki.. İlk hedef doksanın altına inmek.

Bu yetmiş kat ev baklavası Uzunbey'in annesinden.Onun bir arkadaşı açmış. Annemde nefis bir kalburabastı yapmıştı ama onu yemekten çekememişim :))  Hatta bitince ikinciye yaptı, gelmeden önce ondanda yedim. Zaten herkeste tatlı yedim.Kahve içtim,çikolata ve şeker yedim.Tam bayram yaptım bu sefer.
 Kuzenim Berna'nın  evinden gün batımı.Bir akşam yemeği toplanıp eskisi gibi hep beraber yemek yedik.Masalara sığmadık,çocuklarımızla,kahkahalar ve müzik eşliğinde bayram yaptık.
 Babam tavla oynamayı sever, Bernanın eşiyle bu koltuklarda turnuva yaptılar,bir gün onlarda bir gün bizde turnuva devam etti.Koltukların resmi eski olduklarından. Eskiyi seviyorum ya derken evin beyinin annesinden kalma :))
 Evde müzik öğretmenleri ve konservatuar öğrencileri bol bu yüzden her yerde ya şarkı söyleyen ya da müzik yapanlar vardı. Muratcan odasından gitarıyla eşlik ederken.
 Çağıl aslında saçlarını açarak kullanmayı seviyor,ben yakalayıp topladım arkadan ve bana bu hali daha yakışıklı geldi,herkes de bayıldı  ama yine de kendisi bilir :)) O da  elektro gitar almayı düşünüyor..


Güngör, (teyzemin gelini ) güzel sanatlar lisesinde öğretmen, bazen söyledi bazen çaldı, eşi (kuzenim Ersan, o da müzikçi) Uzunbeyle sohbet ederken çocuklara eşlik etti, Berna eşiyle yemek hazırladı, ben yardım etmeye çalıştım ama evde müzik hiç susmadı. Sonra hep beraber sofrayı hazırladık.Babam turnuvadaydı, annem de sohbet etti bizimle.

 İlk üç gün evde ve akrabalarla geçti,teyzem Beykentte ,onu ziyaret ettik,Burculara gittik, Bernalara uğradık, alışverişe ve gezmeye gittik yeni açılan Torium'a, bir kere sinemaya gittik Behzat Ç.' ye gidecektik ama geç kalmışız, kayınvalideme,uzunbeyin arkadaşına gittik, benim akrabam Nermin Abla'ya gittik Fatih'e.
Dördüncü gün Uzunbeyin okul arkadaşlarıyla buluştuk Rumeli Kavağında bir balık restaurantında.Çağılda son günümüz diye bizimleydi,yemekten çıkıp Sarıyerdeki evlerine uğradık sonra arkadaşının.Yemeğe gidene kadar sahilden gittiğimizden o gün havanın güzelliğine doyamayıp çıkan herkes sahildeydi,kalabalıktı,trafik vardı ama etrafa baka baka son saatler biraz eziyet olsada biraz geç kalsakta gittik.
Ertesi günkü on kasım için afişler asılmıştı sokaklara.
 Rumeli Kavağı
 Gelişli Restaurant
 Bu da dönüş yolunda Pamukova Tuna Tan tesisleri, biz seviyoruz ama bu sefer servisi biraz aksadı.Kahvaltı için girdik, biz yöresel kahvaltı beklerken hiç sormadan klasik kahvaltı getirmişler, kaliteli bir yer aslında ama sormadan getirdikleri için biraz bozulduk,çünkü daha önce orayı çok beğenmiştik.
 Burcularda oturduk bir akşamüstü, Burcu çok güzel trüf yapmıştı. Tadına doyamadım,tarifini istedim hemen.Hatta unutmuşum almayı,artık maille atar bana.Puzzle vardı masanın üstünde, daha bitirememiş, yatak odasına girip takılarına baktım birde.Kendi yaptığı askılarında.




 Bu sefer annemlerde hiç fotoğraf çekmediğimi ancak dönüşte farkettim.Burcuda beraber çektirdiklerimiz hariç makinayı hiç çıkarmamışım bile. Bunda kartın dolu olmasıda etkendi,Uzunbey bilgisayara boşalttıktan sonra ancak fotoğraf çekebildim.Oysa boya badana bitince balkon çiçeklerle çok güzel olmuş, kaktüsleri büyümüş,yılbaşı çiçeği açmıştı.Artık bir daha ki sefere onları çekerim.Giderken Burcu ile Çarliye kitap götürdüm hediye,her seferki gibi.Bu sefer Burcu da bana hediye kitap hazırlamış, benim okumadıklarımdan.Birde önceden bal göndermiştim kargo ile gitmeden, bu sefer de bal kaşığı götürdüm :) Kendime alırken onlarada aldım birer tane.
Annemle babamın resmini de facebook ta paylaştım bugün.Burcuda çektiklerimden.


 Sahil yolundan Sarıyere giderken... Galata kulesi ve Galata köprüsü.
 Fındıklı
 Dolmabahçe saat kulesi
 Dolmabahçe
 Çırağan civarları
 Beşiktaş Belediyesi her duvara Atatürkle ilgili bir resim asmış.
 Ortaköy
 Boğaz
 Boğaz
 İstanbul bir canlı resim karesi zaten.Sadece düğmeye basmak hikayenin çıkmasına yetiyor.
  Ben trafikten sıkıldım aslında ama etrafı seyretmeye de doyamadım.Olan Uzunbeye oldu.
 Boğaz

Boğazda balık tutanlar.

Dün yoldaydık, bir gün önce de Boğazda. İnsanoğlu kuş misali... İyi ki gitmişiz, bir teneffüs gibiydi,güzeldi, bayramdı.
Dün on kasımdı, anıtta Ata'yı andı arkadaşlarım ,zaten resmi tören vardı ama biz Fethiye CHP  Kadın Kolları olarak bilboardlara afiş astırdık, görüntüleyince koyacağım, hazırlığını yaptım  ama asılmışını görmedim.

Kaş'ta 11-12-13 kasımda Kaş-İrlanda Film Festivali var.
İnternet ve facebook sayfasından gerekli bilgilere ulaşabilirsiniz.

20 kasımda Çalış 2. el pazarımız var,4 kasımda da Xmas pazarı kayıtları başladı.

Bugün eşimin Kanada'dan akrabası geldi,akşama misafirim var :)) erken çıkıp yemek yapacağım. Yarında zaten pazar kahvaltısına gideriz ve akşama da Cafederin Zehralara mangala gideceğiz bahçeye.Bunları böyle açık yazıyorum ya sanırım bazıları rahatsız oluyor ama şimdi bu cümleleri bazıları rahatsız olmasın diye nasıl yazayım bilemiyorum.Daha açtığım gün buranın yeme içmeyle ilgili çok yazıların yazılacağı bir blog olacağını yazmıştım.Hava atmaya çalışmıyorum daha basit nasıl yazılır bilmiyorum.Mümkünse özenmeyin,yapmak isteyen de varsa gelsin bahçede yedirip içirelim, laf sokmayın ya da Akdenize yerleşin beraber yapalım.
İstanbulun son halini hiç beğenmedim ama insan nerde yaşıyorsa orada mutlu olmasını bilmeli,mutlu değilse de etrafa saldırmak onu mutlu etmez, en azından bunu bilmeli!
Yine de Turkuaz Kıyılardan sevgiler ve selamlar :))
Not: Kapak resmi Torium 'dan  Beylikdüzüne bakış.Büyük bir alışveriş merkezi, gezerken çok yoruldum,güzel olmuş ama ben yine de yanan migros mağazasını da  seviyorum.Birde bu son gidişimde gidemediğim Perlavistayı :))

11 yorum:

enne dedi ki...

"Mümkünse özenmeyin,yapmak isteyen de varsa gelsin bahçede yedirip içirelim, laf sokmayın ya da Akdenize yerleşin beraber yapalım" demişsin ya, ben özendim valla,gelesim de var bahçeye, yemeğe içmeye. Laf sokmayı da asla düşünmüyorum, ama Akdeniz'e yerleşesim de var:) Ne güzel gezmişsiniz, İstanbul'u senden tekrar okudum, izledim Asortik'im. Sevgi ve selamlar...

Bengi Özkan dedi ki...

ohh İstanbul'un tadı çıkarılmış. Gezilmiş, dostlarla yenilmiş içilmiş, daha ne olsun en iyisinden olmuş...

Sevgiler

Bengi

cumbada dedi ki...

Merhaba,aynı şekilde yazmaya, fotoğraflamaya devam edin çok büyük keyif veriyor sizi okumak..Ben sizi yeni keşfettim,ama geç kalmışım..Zaten bilgisayar benim geç öğrendiğim bir şey, emekli olduktan sonra başladım ama bana vizyon kazandırdı..Fethiyeye gelmek...İnşallah..

Asortik Krep dedi ki...

Creep, Bir İstanbul masalında o park çok sık çıkıyordu,bende severim.

Enne, ben seni o kadar çok bekledim ki.. anlatamam.

Bengi, kısa zaman çok çabuk geçti,doyamadım valla.

Cumbada, Fethiyede görüşmek üzere diyelim o zaman... :)

ÇOBAN YILDIZI dedi ki...

Evim ve ofisimin yakınlarındaymışsın; fotoğraflara bakarken pek bi hoşuma gitti İstanbul :)) Burada yaşarken etrafa bakmayı unuttuğumu fark ettim :)) Bu arada o eski koltuğa da bayıldım..

Tatlı tadında bir bayram geçirmişsin sevgili Asortik Krep; bize bile tadı geçti.

Sevgi ve selamlarla!

aysencifci dedi ki...

Efem geçmiş bayramınızı tebrik ediyoruz, Ares'i de öperiz:))

Oglak Kizlari dedi ki...

Merhaba,

İnşallah biz de 2013 de Dalyan lı olacağız.

Amin.

Ay kim onlar. Takmaaa..

Güzel gezi olmuş bizde gezdik ama arabyı hiç almadık.

Akıllı anne Çiğdem

etki alanı dedi ki...

Bu nasıl bir anlatım Asortiğim?

Sevmediğim,kaçmak istediğim İstanbul'un güzelliğini sergileyerek çekici hale getirmişsin.Senin bu yanına bayılıyorum zaten,inanılmaz bir tanıtım özelliğin var.Bulunduğun yer adeta cennete dönüyor fotoğraflarınla.İstanbul için hazırlanan tanıtım program yapımcıları senin bloğunu bir ziyaret etmeliler...
Akyaka fotoğrafların tam aklımdaki izlemleri yansıtmıştı...
Harikasın arkadaşım...
TüTü

Asortik Krep dedi ki...

Çoban Yıldızı,çok uzun zaman olmuştu o taraflara gitmeyeli,benimde çok hoşuma gitti.Birde ben nereye gidersem gideyim mutlaka etrafı seyrederim.O eski koltuk gibi daha bir iki antika eşya vardı beğendiğim.Bayram ve İstanbul, benim için daha büyük bir bayram hediyesi olamazdı :)) Doymadım aslında benim içinde bak arasıra lütfen.

Ayşen Çiftçi, ben sizin yerinize de sarıldım Ares'e teşekkür ederim.

Oğlak Kızı Çiğdem ; sabırsızlıkla bekliyorum,dalyan bize çok yakın.

Tütü'm,yazmadığın zamanlarda seni özlüyorum ve benim için güzel şeyler yazmışsın,teşekkür ederim.
Ben güzel taraflarını göstermeye çalışıyorum, aslında müthiş eleştiren biriyimdir,nasıl oluyorsa görmek istediğim gibi fotoğraflar çekiyorum :))

Zehra Gürgen dedi ki...

iSTANBUL FOTOĞRAFLARINA BAYILDIM ! uzun zaman oldu gitmeyeli.
Bizdeki gece mangaldan kuru fasulye pilava döndü ama bence daha iyi oldu.
Umarım benim kadar eğlenmişsindir..
sevgiler

Asortik Krep dedi ki...

Şimdi Zehra'cım, hava kötüydü ve illa yağmur altında mangal yapacağız diye balkonda üşüseydik iyi mi olurdu..? :)) O güzel sofranın resmini çekmemişim yazık olmuş.
İstanbulu benim gözümle görmen lazım :)) başka bir şey demiyorum.