Cuma, Şubat 06, 2009

no woman no cry :)

Bu günkü şarkımız : Bob Marley

Bundan sonra aklıma estikçe şarkı olacak burada o günkü psikolojik bakışta..

Bu mevsimde nerden aklıma geldiyse artık Kıdrak Plajı resimlerini görünce dayanamadım.. Belki de yazı özledim kimbilir, bitsin istemedim o güzel günler..

(Ölüdeniz de Belcekız'ı geçin Likya World'ün yanındaki plaj.)

Bu gece gittiğimiz Güzel Sanatlar Derneğinin Halk Müziği Konserinde arkamızda çok gürültülü şekilde devamlı konuşan iki adam yüzünden ara da kalktık. Uzunbey sinirlendiğinden illa dönelim diyemedim.Hoş o sakin dursa ben mutlaka bir şey derdim, birini de tanıyorum..Köşedeki tostçu.Konuşmak istiyorsan büfede devam et diyecektim ama Uzunbey öyle zamanlarda ufak bir kıvılcıma baktığından paşa paşa eve döndük.Döndük de diyemem Gülderen'e uğrayıp birer Türk kahvesi içtik.

Yine de eğer okuyan olursa ki içlerinde samimi görüştüğüm bir arkadaşımda var ; kocaman -ama bu abartılı bir kocamanlık- yani bir Halk müziği gecesinde yeni yetme kızlar gibi bir hamburger büyüklüğünde küpelerle sahneye çıkan yaşı büyük hatun yüzünden önce ciddiyetimiz bozuldu onlar sahneye çıktığında.. Ben her uyuzlukta dönüp gülümseyince biraz konser havasından çıktık sanırım..Arkadaki dedikoducularda olaya tuz biber olunca bırakıp gittik aslında.Ben yazmayayım şimdi Fethiyeden biri okur ve söyler dedim ama Uzunbey boşver yaz dediğinden yazıyorum..Daha anlatılacak çok şey var ama yazamıyorum..Herkes tanıdık :)

Bu yazıya aslında akşam başladım.. Bitiremediğimden şimdi işten devam ediyorum.Burası da Babadağ'ın zirvesi.. 1969 m.Paraşütçülerle çıkıp etrafı seyrettiğimiz yer.. Yani ben bir kere çıktım ama bir daha çıkmam. Rodos gözüküyordu ama biliyorsunuz ki Rodos Marmaris' in karşısında aslında .


Bu da Fethiye haritası.. Gezerken en azından nereye gittiğimi görmeniz açısından ve Fethiyenin yerleşim yönünden aslında dağınık bir bölge olduğunun resmi..

Bugün aslında içimden yazı yazmak gelmiyor. Bilgisayarda bir sürü resmim var, yanımda depo getirdim ona aktaracağım.. Bilgisayarı kaldırmam gerekli ki diğerini masaya koyabileyim.. Elden geçirip fazlalıkları da temizleyeceğim hazır fazla işim yokken.




Dün bana İstanbul' dan bir kargo geldi, annemin amca kızı -Fatihte oturan, benimde arkadaşım ve dostumdur - bir sürü hediye yollamış bana..


Yukarıda gördüğünüz beyaz süveter , renk renk gül motifli bir atkı ve çok güzel ,büyük bir şal.. Bu arada beyaz bana çok yakışır ama ben sık giymem .. Yalnız sevdiğim birinden geldiği için daha çok giyeceğimi belirtmem lazım.. Birde çok beğendim.



Bu üst resimde gördüğünüz bizim daha önce hiç tatmadığımız Soslu Bal Kabağı Kızartması.. Bal kabaklarını kesip kızartıyorsunuz daha sonra üzerine nerdek (nar ekşisi) ile sarmısaklı sos yapıp döküyorsunuz.. Soğuk yeniyor ve değişik bir tadı var.. Geçtiğimiz gece gittiğimiz mangal partisinde (Ares' in doktorunda) yediğimiz ve öğretmen hanımın hazırladığı o güzel masa da bilmediğimiz yeni bir tatdı.

Aslında yürüyüşle ilgili bir sürü güzel şey yazmıştım ama yanlışlıkla kaybettim.. Tekrar yazmaya zamanım olmadığından burada kesiyorum.




5 yorum:

serpil dedi ki...

Hediyeler çok güzel, güle güle giy, ben de nedense beyaz giyemem, yakadan görünen penyeler dışında, ama süveter ve şal başka giysilerle kullanılacağı için çok güzel durur, sen zevkli bir kombinasyon yaparsın hemen :)
Asortik, zirvenin resmine bakarken bile başım döndü, bende yükseklik korkusu var.Muhteşem olmalı manzara orada.
Güzel bir haftasonu diliyorum sana.

Kirpikteki Gözyaşı dedi ki...

Ben balkabağı kızartmasını ilk defa duyuyorum. Denemek lazım:) Hediyeleri güle güle kullan! Mutlu haftasonları! Bir de şu Fethiye fotolarını gördükçe kuduyorum! Zaten küçük bir yerde yaşama istedğim var:)))

ruhdagı dedi ki...

Balkabağı kızartmasını bende bilmiyordum.
Fethiye'den fotoğraflar koydukça ben burdan derin bir Offf! çekiyorum haberin olsun :)

Sevgiler.

miso dedi ki...

Sevgili asortik,
Böyle vırvırcılar sinema olsun, konser olsun her yerde beni bulurlar. Ben mutlaka laf ederim, müdürüm de sessizce benim diğerlerini paralamamı dinler; hiç bir şey söylemez. Hele bir de tanıdık olması kabus gibi yahu! :((

marruu

Asortik Krep dedi ki...

Yazıyı yazdıktan sonra Çağıl farketti ki Bob Marley'in doğumgününde yazmışım yazıyı..
Çağıl'da çok sevdiğinden ortak zevkimiz:))