Kaç gündür yazmamışım. Aslında yazmak istedim ama olmadı. Blog bana ben bloğa bakıyorum . Yoğunluğumu ve yorgunluğumu yazmak istiyorum aslında. Şimdi normalde günde 4-5 defa büroya girip çıktığım bir işim var.Gönüllü çalıştığım bir derneğim çoğu zaman kendi işlerim ile gitmek zorunda olduğum yerler. Çalışıyorum, geziyorum da.. Ev ve işlerini saymıyorum,uzun zamandır yardımcım yok, işleri kendim yapıyorum. Güvenmediğim için herkesi evime sokamıyorum ama artık birini bulmam gerekli çünkü çok yoruldum.. Daha doğrusu yoruluyorum. Birde yetişemiyorum bu ara.. ve insanlar beni hep sosyal olaylarda ve dışarıda gördüklerinden hep geziyorum sanıyorlar. Oysa ben işlerimi aksatmıyorum, aksattığım sadece evdeki işler o da bazen.. İşimi gezsem de ,tozsam da yapıyorum..Mesela bu yazıdan sonra işimle ilgili bir yazı yazmam gerek. Yazıp yatacağım.Sabahta yedide kalkıyorum.Bu senenin geçen seneden farkı işten daha erken çıkıp evde Çağıl'ı karşılamaya gidiyorum saat 4.30 civarı.. Poğaçalar, tartlar,börekler yapıp çay demliyorum ,çay bana , süt ya da meyve suyu Çağıl'a oluyor :) Pazartesi -salı geç çıkıyor, ilk hafta olduğundan daha haftanın diğer günleri ne yapacağı belli değil..Yani her gün çıkışta dershane yapabilir , çıktığı gibi de benim alıp eve gitmem gerekebilir.. Allahtan dershane bize yakın, yürüyerek de gidebilir bürodan. Olabildiğince istediği düzeni sağlamaya çalışıyoruz bu sene.Söylemek istediğim beni gezip tozarken görenler,ben bana düşen görevleri bir şekilde yapıyorum.. İşimde gidilmesi gereken bir yer varsa bir başka yere gitmeden arada oraya da gidip görüşmemi yapıyorum .. Of neyse sıkıldım..Yani ben işimi severek yapıyorsam ve bundan keyif almaya çalışıyorsam bu çalışmıyorum anlamına gelmemeli.. İşimi çok seviyorum ve her gün isteyerek ve severek gidiyorum.
Kapak resmi dün gittiğimiz bir dükkandan..Uzunbey'le alışveriş yaptık :)
En son ne yazmışım, (yazdığım son yazı) unuttum bile.. Dönüp bir baktım, hatırlamaya çalışarak devam edeceğim. Ben size yazana kadar arada çok hoş bir geceye tanıklık yaptım. Geoffrey Davidson geçtiğimiz yıl yazdığım bir yazıda uzun uzun anlattığım bir sanatçıydı..
Yakın arkadaşları onu bu sene anmak için özel bir gece düzenlemişler ve Antalya'dan Konservatuardan Yaylı Sazlar Grubu küçük bir konser için davet edilmiş, İngiltereden ağbisi ve ailesi de çağrılmıştı. Bir zamanlar yaşadığı ev müze yapılmak için hazırlanıyor ve eserleri orada sergilenecek.
Ben o gece Ekin Ablayla beraber gittim, Ekin Abla Geoffrey'in iyi arkadaşıydı. O gece onun için okuduğu İngilizce şiir ortamda duygusal anların oluşmasına yetti. Çok hoş bir geceydi, ortam güzeldi, bir ara ekrandan İstanbulda yaptığı sergilerin görüntülerini de izledik. Beraber onu konuşup anıları yadettik.İlginç olan Türk arkadaşlarının bir gün önce Ölüdeniz camiinde onun için mevlüt okutmasıydı..
O gece kullanılan mekan aslında Geoffrey'nin evinin yan komşularıydı ama ısrarla gecenin kendi evlerinde düzenlenmesini istemişlerdi. Balerin bir arkadaşı onun için doğaçlama dansetti ve gece onbir sularında biz kalktık.
Çalış Plajı sabah yürüyüşü zamanı..Arada kaçamak yapıyoruz Uzunbey ve Ares'le.
Fotoğraflarım genelde hep aynı açıdan sanırım.Bunu açıyı daha önce güzel bir kış sabahında çekmiştim. Bitkiler olmayan bir açıydı .
Bombay Corner diye güzel bir Hint restaurantı var Çalışta.Geçen gün orada 2. el satışları yapıldı FIG (Fethiye Uluslararası Grup) için satışlardan komisyon verdiler ve satamadıklarını oraya bağışladılar. Ayda bir ya da iki ayda bir tekrar edeceklermiş.
Biz geçen hafta Kayaköy'e kaçtık bir ara.Çağıl 'da yanımızdaydı ve yemek yedik,bazı müşterilerimize uğradık,biraz yürüyüş yaptık.. Bu da dönüşten, sağda Likya Mezarları ve Fethiye ovası.
Burası da Levissi şarap evinin mahzeni.. Kendimi fotoğrafı çekerken darı ambarında bir tavuk olarak betimledim ve Uzunbeyle gülüştük.. :)
Kayaköyden bir çiçek, ne olduğunu bilen var mı..? (Kapari olabilir mi..?)
Yazıyı yazarken buna benzer bir fotoğrafım olduğunu da hatırladım.. Yine de güzel ama.Çok keyifli bir yazı olmadı farkındayım, yazı yazmadığım zaman huzursuz oluyorum.Yazmak bana iyi geliyor.
Yarın Roka Restaurantta Çalış Karnaval toplantım var. Perşembe Zen' e gidebilirim masaja, cuma da belki Kaş'a..
Ayrıca geçen pazar car boot yaptık Çalışta ve pazartesi Kaş'a gittik Uzunbey'le.Çok güzel fotoğraflar çektim. Neden yorgun olduğum açıkça belli oluyor sanırım.. Biraz evde kalmaya ihtiyacım var ama insanın kendi patronu olması istediği zaman bunu yapabileceğine delalet değil. Hele bu aralar işe gitmeme gibi bir lüksüm olamaz.
Nasıl dinleneceğim ben..?
Not: 1-4 Ekim arası Fethiye Kuş Gözlem Günleri var.. Etkinlikler Çalış ve Girdev Yaylasında.























































İzin isteyip bahçenin resimlerini çektim, o arada içeride herşey hazırlanmıştı zaten.. İngiliz-Türk karışık bir muhabbette oturduk ve yukarıdaki fotoğraftaki yemekleri yedik..





