Çarşamba, Mayıs 13, 2009

Erguvanlar açtı :)

Erguvanlar o kadar güzel ağaçlar ki bu cinsini buraya geldiğimde keşfettiğim için kendime kızdığım zamanlar oluyor.. Daha önce bendeki erguvanın hikayesini yazmıştım..Bu dün akşamki geziden çektiklerim..

Benim bildiğim iki çeşidi var ..Bu resmi olan, linkte 2. sırada anlatılan çeşidi..

Büyük ve bol yapraklı cinsine rağmen bu cinsinde yapraklar yokken çiçekler kalıyor.. Ağaca baktığınızda tamamen çiçekleri ve dalları görüyorsunuz.Ne demek istediğimi aşağıdaki resimlerde daha net anlayacaksınız.. Bahçeler için favori ağaçlarımdan biri :)






Bahçe güllerinden bazı sabahlar büroya getiriyorum.Bunlarda onlardan . (Plaketlerde adımı yazan kısımları bilerek kapattım )Yoğunum.. ama bu canımı sıkmıyor.Esas canımı sıkan konuşmasını bilmeyen insanlar. Bu yazıyı burda bitirsem aslında ne güzel olur..

Dün önce Göcek, sonra Günlüklü ve en son da Yanıklara uğradık Uzunbeyle.. Akşam eve gittiğimizde aslında öğle yemeği yemediğimizi hatırladık,çünkü çok acıkmıştık ve saat sekizdi..Sonra o bir posta daha gitti geldi..Ben çoktan pes edip, tv karşısına oturmuştum.Uzun zamandır tv de izlemiyorum..Canım ailemi seyredeyim dedim,arada sıkıyor beni dizilerde çok üstüste gelen şanssızlıklar..Şöyle ağız tadıyla izlenecek bir şey yok.Bir tek CSI NY izledik Çağılla geçen akşam..
Burası da Göcek swıss hotel..


Yarın öğleden sonra Çalış Karnavalının basın toplantısı var, cuma günü sabahtan 11.00 de FIG açılışı var (dolgu sahasında yeni mekan açıyor bu international grup) öğleden sonra Ölüdeniz Festival Komitesi toplantısı var, cumartesi bir tasarım dükkanının açılışı var gitmek istediğim.. Pazar günü sabahtan çalış karnavalı el sanatları pazarı açılıştan sonra da 12 civarında Xantos'a gitmeyi düşünüyoruz Uzunbey'le..

Fotoğraf çekip, gezeceğiz..

Dün ve bugün bir bardak sıcak suya taze nane yaprağıyla dalını ve bir dilim limon koyup içiyorum..Günde en fazla 2 tane, değişiklik olsun diye..İnsan hep aynı şeyleri içmekten sıkılıyor.. Zen'de içmiştim pazartesi, ordan alışkanlık yaptı :)


Hastaykende en çok nane-limon içmeyi severim ben.. İçine evdeyken limon ve tarçında atarım aslında.. Burada sade içiyorum..

... ... ...

ve bir şiir İstanbuldan bir arkadaştan gelen..




Öğrendim ki...
Kimseyi sizi sevmeye zorlayamazsınız.
Kendinizi sevilecek insan yapabilirsiniz,
Gerisini karşı tarafa bırakırsınız.

Öğrendim ki...
Güveni geliştirmek yıllar alıyor,
Yıkmak bir dakika.
Öğrendim ki...
Hayatında nelere sahip olduğun değil
Kiminle olduğun önemli.

Öğrendim ki...
Sevimlilik yaparak 15 dakika kazanmak mümkün
Ama sonrası için bir şeyler bilmek gerek.

Öğrendim ki...
Kendini en iyilerle kıyaslamak değil
Kendi en iyinle kıyaslamak sonuç getirir.

Öğrendim ki...
İnsanların başına ne geldiği değil
O durumda ne yaptıkları önemli.

Öğrendim ki...
Ne kadar küçük dilimlersen dilimle
Her işin iki yüzü var.

Öğrendim ki...
Olmak istediğim insan olabilmem ,
çok vakit alıyor.

Öğrendim ki...
Karşılık vermek
Düşünmekten çok daha basit.

Öğrendim ki...
Bütün sevdiklerinle iyi ayrılman gerek
Hangisi son görüşme olacak bilemiyorsun. ,

Öğrendim ki...
'Bittim' dediğin andan itibaren
Pilinin bitmesine daha çok var.

Öğrendim ki...
Sen tepkilerini kontrol edemezsen
Tepkilerin hayatını kontrol eder.

Öğrendim ki...
Kahraman dediğimiz insanlar
Bir şey yapılması gerektiğinde
Yapılması gerekeni
Şartlar ne olursa olsun yapanlar.

Öğrendim ki...
Affetmeyi öğrenmek deneyerek oluyor.

Öğrendim ki...
Bazı insanlar sizi çok seviyor
Ama bunu nasıl göstereceğini bilemiyor.

Öğrendim ki...
Ne kadar ilgi ve ihtimam gösterseniz
Bazıları hiç karşılık vermiyor.

Öğrendim ki...
Para ucuz bir başarı.

Öğrendim ki...
En iyi arkadaşla sıkıcı an olmaz.

Öğrendim ki...
Düştüğün anda seni tekmeleyeceğini düşündüklerinden bazıları
Kaldırmak için elini uzatır.

Öğrendim ki...
İki insan aynı şeye bakıp
Tamamen farklı şeyler görebilir.

Öğrendim ki...
Aşık olmanın ve aşkı yaşamanın çok çeşidi vardır.

Öğrendim ki...
Her şartta kendisiyle dürüst kalanlar
Daha uzun yol yürüyor.
Öğrendim ki...
Hiç tanımadığın insanlar,
iki saat içinde, senin hayatını değiştirir.

Öğrendim ki...
Anlatmak ve yazmak ruhu rahatlatır.

Öğrendim ki...
Duvarda asılı diplomalar
İnsanı insan yapmaya yetmez.

Öğrendim ki...
Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa,
anlam yükü o kadar azalır.

Öğrendim ki...
Karşısındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında
çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.

Öğrendim ki...
Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez.
Gerçek aşkların da!

Öğrendim ki...
Tecrübenin kaç yaşgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok,
Ne tür deneyimler yaşadığınızla var.

Öğrendim ki...
Aile hep insanın yanında olmuyor.
Akrabanız olmayan insanlardan ilgi, sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz.
Aile her zaman biyolojik değil.
Öğrendim ki...
Ne kadar yakın olursa olsunlar

En iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir.
Onları affetmek gerekir.

Öğrendim ki...
Bazen başkalarını affetmek yetmiyor.
Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.

Öğrendim ki...
Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın
Dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.

Öğrendim ki...
Şartlar ve olaylar,
Kim olduğumuzu etkilemiş olabilir.
Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz.

Öğrendim ki...
İki kişi münakaşa ediyorsa,
Bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez.
Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.

Öğrendim ki...
Her problem kendi içinde bir fırsat saklar.
Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.

Öğrendim ki...
Sevgiyi çabuk kaybediyorsun ,
pişmanlığın uzun yıllar sürüyor.


19 yorum:

aysegul dedi ki...

Offf ya ben de erguvan yetiştirmek istiyorum yaaa....ŞİİR'E sölenecek
söz bulamıyorum.Harrika ötesinden de öte...Sevgilerimle...

HAYAT dedi ki...

banada erguvan getirmişti müşterilerden biri hatta bende bloğa yazdım:)
ama güllerine bittim çok güzeller.

Asortik Krep dedi ki...

Ayşegül, beğendiğine sevindim,şiir süper ,bende bayıldım :))

Hayat, bloğunda gördüm canım..Birde o demet bir daldan ibaret..Evimin kapısındaki gülden:)

Adsız dedi ki...

önce sağlıkla,sevgiyle uzun yıllar diliyorum.buralarda değildim geç haberim oldu.
konuşmayı,yazmayı bilmeyen insanlar
çokk kötü..yakın zamanda bununla ilgili kötü bir şeyde yaşadım..bu tipler;konuşmasa,yazmasa..eminim o farkı farkedemiyorlar..?sağlıkla,sevgiyle eylül

Mine dedi ki...

Bu şiiri bir yerlere kaydedip, ara ara okumak lazım. Güller de erguvanlar da çok güzeller. Yine içim açıldı. Teşekkürler!

Rahsan Collyer dedi ki...

Biz de geçen sene bu zamanlarda evin önüne, kapı girişine sağlı sollu 2 tane erguvan dikmiştik. Henüz cılızlar ama önce eflatun, mor, pembe arası muhteşem renkli tomurcuklar çıkardılar kafalarını utana sıkıla, sonra da bazıları daha cesaretli çıkıp açıldılar sere serpe. Her gün kontrol ediyorum tomurcuklar artmış mı, çiçeğe dönmüş mü diye:) Merkezden uzağız ya biz de Silivri'de, erguvanlarım (ilerleyen yıllarda iyice dallanıp budaklanınca tabi) biraz da olsa Boğaz özlemimi giderir belki, ne dersin?

Göcek Swiss otel balayımızdaki ikinci adresimizdi. Oradan sonra da Ölüdeniz'e geçmiştik. Hey gidi günler:)

Dört Yapraklı Yonca dedi ki...

erguvanların böyle bir cinsi olduğunu bilmiyordum. Bunlar daha mı geç açıyor? Çünkü 1 Nisan'da Antalya'ya geldiğimde açmış erguvanlar görmüştüm.

Asortik Krep dedi ki...

Eylül, Burcum da diyordu ki Eylül'ün doğumgünü'nü kutlamadı :)
Şaka maka aileden oldun bak :)

O taraflara gelince görüşelim olur mu..? :)

Minecim, benim en sevdiğim ağaçlardan biridir erguvan..Bahçede var ama daha açmadı..Şiiri bende bilmiyordum,diğer şiirlerini de severim ama demek ki şairleri tüm şiirleriyle okumak gerek..Yani şairleri her dönemiyle incelemeli..

RahşanC, Silivride olduğunu ben nasıl atlamışım bilmiyorum..Seni daha yeni keşfettim ya ,ondandır :) Blogda resimlere bakayım ne tarafta oturduğunu anlayabilirim :)

Yonca, geç açıyor diyemem.Biliyorsun ki bitkilerin güneş ışınları,bahçedeki konumu ve bakımı ile ilgili tüm bu olaylar..Mesela benim bahçem gölge ve hala mor salkım, güneş görmüyor doğru düzgün,Fethiyenin en geç açan mor salkımı bendeki olacak :)
Bahçedeki diğer cins erguvanda daha bu sene açmadı..ama bu cins olanı hastalıklı olmasına rağmen açtı,üstünde çiçekleri var.

Asortik Krep dedi ki...

Rahşancım, blogdan baktım,nerede oturduğunu anladım .. Çok güzel :)

Adsız dedi ki...

şiir gerçekten çok etkileyici.senin doga sevgine hayranım.bakmasını,daha önemlisi görmesini biliyorsun.zen

Hayatın Ressamı dedi ki...

ah eski arkadaşım teşekkür ederim yorumların için.artık blokları okumaya çok fırsat bulamıyorken seni ve seni kaybetmişekn yine buldum.senin güzel fotolarınla içim açılsın.

lezzettabağı dedi ki...

Merhaba,
Blogunuzu yeni keşfettim.Çok hoş bir blog!Gerçekten çok beğendim!Bundan sonra sık sık takip edeceğim...
Sevgiler...

MAVİANNE dedi ki...

ERGUVAN AĞAÇLARINA BEN DE BAYILIRIM
NE ŞANSLIYIM Kİ EVİMİN ÖNÜNDE PENCEREMDEN HEMEN GÖREBİLDİĞİM BİR ERGUVAN AĞACIM VAR

Adsız dedi ki...

merhaba ve hemen aşkolsun.doğum gün
ü mesajıma verdiğiniz yanıt;bol tahrik kokulu))sizin yazdığınız bir yazıda vurguladığınız bir şey üzerine;kardeşinizi okumuyorum.laf aramızda okusam..eminim kendimi tutamadan bir şeyler yazarım))sağlıkla,sevgiyle kalınız.
bir şey sormak istiyorum;tek atlı at arabasına siz ne dersiniz?benim edirneli olduğumu bilenler sadece böyle anlıyor))

Adsız dedi ki...

Erguvan nasılda yakışır yaz bahçelerine göcekte, şovalye adasında benim, karagözde babamın ne çocukluk anıları var, kendisindende size selam varmış

Adsız dedi ki...

özür dilerim..yine ismimi yazmayı unutmuşum..eylül

Basak dedi ki...

bu sabaha ne zamandır okumadığım bu güzel şiirle başlamamı sağladığın için, sana teşekkür ederim:)

ASLI dedi ki...

Sevgili Asortik;

Yine döktürmüşsün =)), hayatı bazen yeni öğreniyorum gibi geliyor ve kendimi keşfetmek hoşuma gidiyor.

Asortik Krep dedi ki...

Zen, teşekkür ediyorum, hakkımda çok güzel şeyler yazıyorsun.. Sadece sevdiklerimi paylaşmaya çalışıyorum :)

Sihirli Eller,ben seni hiç kaybetmedim,merak etme..Özellikle hastalıktan sonra daha da takip ediyorum..

Anne ve kızları, bekleriz efendim :)

Mavianne, benim de bahçede her iki cinside mevcut ama ben seyretmeye doyamıyorum :)

Eylül, siz adınızı yazmasanızda cümlenizden anlarım ben kim olduğunuzu :) Okumadığını düşünüyorum zaten.. Bu yüzden de ortada bir mesele kalmıyor bence :) Tahrik değil sadece takılma diyelim :)
Ben bile çözemedim bu sorduğun cümledeki kelime oyununu,sanırım oradan izini bulmamı bekliyorsun ama bence bu yoğunlukta beni fazla yorma ve mailime özelden cevap bekliyorum bu konuda..
Ha birde sana güveniyorum lütfen takılmamı mazur gör, gerçekten burcu sordu ,takılmak için yazmadım,barış halindeyiz diye yazdım.Yanlış anlama beni :)
Zaten tahrik olsa gerçekten damarına basacak kelimelerle yazarım,bilirsin :)

Pelince, A.selam önce :)
Birilerine bir şeyler anımsatıyorsa ve mutlu ediyorsa yazılarım,fotoğraflarım ne mutlu bana :)

Başak, ben severim Ataol Behramoğlu'nu ama atlamışım işte bu şiirini..

Aslı, benim de :) bizimde ,her yaşta öğrenecek bir şeylerimiz var :) bu da gayet güzel bence..